Bir Sonbahar klasiği : İzmir Cocktatil Festival

Bir klasik haline gelen ve bu sene 23 Ekim’de İzmir Arena’da gerçekleşecek olan İzmir Cocktail Festival, sahnesinde son dönemin başarılı isimleriyle yine konuşulacağa benziyor. Memleketi İzmir’de sahne performansı sergileyecek olan Zeynep Bastık’ın yanı sıra Jabbar, Güntaç Özdemir, Köfn, Hend ve Mertkan Akd gibi yerli sahnenin önemli isimleri festivalcilerle buluşacak. 

Festival kapsamında ziyaretçiler, miksoloji ve gastronominin önemli temsilcilerinden atölyelerde kendi kokteyllerini hazırlama deneyimi yaşarken, gün boyu sürecek eğlendirici aktivitelerde vakit geçirebilecekler. Özgün tasarımcı butikleri ve farklı damak tatlarına hitap eden sokak lezzetleri de yine İzmir Cocktail Festivali’nde katılımcılarla buluşacak. Festival biletleri Biletix’te.

Ali Ersan Duru’dan “Duru gibi…”

Profesyonel oyunculuk kimliği ile tanınan, bir çok dizi ve sinema projelerinde isminden söz ettiren Ali Ersan Duru, “Duru gibi…” projesi ile sevenlerine müzikal bir şölen yaşatacak.

Proje içerisinde “Seher Yeli, Ayna Ayna, Yine Dertli Dertli (Turnalar Semahı)” isimli türkülerin olduğu çalışmaların aranjesini Zafer Karayazgan ve Velican Sagun üstlenirken mix ve mastering ise Selim Topsakal tarafından yapıldı.

Proje için usta isimlerle çalışan Ali Ersan Duru; EP’nin uygulayıcı yapımcılığında ve vokal koçluğunda Uğur Yılmaz ile çalıştı. “Duru gibi…” projesinin tüm klipleri Zuhal Müzik Akasya’da yönetmen Bora Çifterler tarafından çekilirken projenin fotoğrafları ise; fotoğraf sanatçısı Murat Kalyoncu imzasını taşıyor.

Sanatçı projesi için duyduğu heyecanı; “Duru Gibi” ile öz kültürümüze ve öz müziğimize kapı açarak seslenişimin yüreklerinize bir nebzede olsa dokunmasını temenni ederiz.” ifadesi ile sevenleriyle paylaştı.

“Duru Gibi” projesinin ilk çıkış çalışması “Seher Yeli” tüm dijital platformlarda yerini aldı.

LP ‘den One Last Time

LP yeni single’ı ile geri döndü. One Last Time geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Parçanın kendisi kadar klibi de oldukça farklı olmuş. Videoda LP’nin yakın arkadaşı da olan oyuncu Jamie King de yer alıyor. LP şarkı ile aslında iletmek istediği mesajın “Hayattan keyif alın ve herhangi bir zamanda bitebileceğinin bilin” diyerek açıklıyor röportajında. “Şu son dönemde özellikle bunun farkındayız. Yaşayın, keyif alın ve çok sevin. Çünkü ne sebeple ve ne zaman elinizden kayıp gidebileceğini asla bilemezsiniz.” diyor.

One Last Time aslında LP’ye göre diğer şarkılarından daha farklı bir çizgide. Parçayı ilk dinlediğinizde zaten bunu anlıyorsunuz. Ben ilk dinlediğimde biraz hayal kırıklığına uğradım. Çünkü diğer şarkılarına göre kıyasladığınızda “yine harika bir parça olmuştur” diye beklerken benim beklentimin altında kaldı. Ama her nedense şarkı dinledikçe güzelleşti. İlerleyen günlerde bakalım dinleyicilerden nasıl geri dönüşler alacak.

Imagine Dragons’dan Yeni İki Parça

Imagine Dragons 2018 yılındaki Origins albümünden sonra yeni çıkacak albümünden iki parça yayınladı; Follow You ve Cutthroat. Grup bu albümün üzerinde 3 yıldır çalışıyormuş ve bu yüzden de parçaları yayınlarken heyecanlı ve aynı zamanda tedirgin olduklarını da itiraf ettiler. İki parça da grubunun solisti Dan Reynolds tarafından yazılmış ve kendi yaşamına, ruh haline ve git-gellerine dair parçalar. Reynolds röportajında Follow You aşk ve sadakat, Cutthroat ise kendi geçmişini ve hatalarını kabul edip yola devam etmesi hakkında olduğunu açıklamış. İki parça da grubun klasik çizgisi ve tarzıyla aynı parçalar olmuş. Ben Cutthroat’ı daha çok beğendim açıkçası. Şuana kadar geri dönüşleri olumlu gibi bakalım yeni albümün kalanındaki parçalar nasıl merakla bekliyoruz.

L’FREAQ ile Farklı Bir Tarz

L’FREAQ, New York’lu dark-synth-pop sanatçısı Lea Cappelli aslında. 2018’deki Weird Awakenings albümünden sonra Make Me Love adlı teklisini yayınladı. Cappelli röportajında “Make Me Love”dan bahsederken “Bu parçayı karantina öncesinde yazdım. Parça uzun mesafe ilişkisi yaşadığım partnerime duyduğum özlem hakkında. Daha sonra karantina nedeniyle birbirimizi göremedik ve her şeye rağmen ayrıldık.” diyor. Parçanın içine bu dönemdeki şahsi ses kayıtlarını da dahil etmiş. Çok farklı ve sizi içine çeken bir parça. L’FREAQ isminden yola çıkıp tuhaf bir şeyle karşılaşmayacağınıza eminim. Biraz karanlık, gizemli ama yaratıcı bir havası var. Ben “Moonlight” parçası ile tanıştım kendisiyle. Yeni çıkan “Make Me Love” da bir o kadar sevdiğim bir parçası oldu. Oldukça yetenekli bir müzisyen. Kesinlikle tavsiye!

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

P!nk “What About Us”

L’FREAQ  “New Skin”

CSS  “Alala”

The Chemical Brothers  “Block Rockin’ Beats”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Yeni Keşiflerde Bugün: “Julien Baker”

Genç yeteneklerden birine değineceğim bugün; Julien Baker, genç multi-enstrümantalist Amerikalı bir sanatçı. Ben Julien Baker ile Amerika’da yayınlanan late night showlardan birinin bölümünü izlerken tesadüfen dinleyerek tanıştım birkaç ay önce. İzlerken canlı performansını çok başarılı buldum ve araştırmaya başladım. Araştırdıkça gördüm ki kendisi benim tam olarak konserlerde canlı izlerken “bu kadar da olmaz” deyip hata yapmasını beklediğim; ama aslında zaten sahnedeyken hiç orada olmayan, tamamen kendisini kaptıran müzisyenlerden. Tarzından biraz bahsetmem gerekirse; Daha çok sakin ve içe dönük akustik indie, alternatif türde parçalar yapıyor, aynı zamanda bir söz yazarı ve besteci. İlk olarak duyulmaya başlaması 2015 yılına kadar uzanıyor. “Sprained Ankle” albümünün çıkmasıyla Julien Baker eleştirmenlerin dikkatini çekiyor ve New York Times, The New Yorker gibi önemli yayınlarda yer almaya başlıyor.

Geçtiğimiz günlerde çıkan “Little Oblivions” ise Julien Baker’ın üçüncü solo albümü olarak karşımıza çıkıyor. Çok yumuşak, ruhunuza işleyen bir sesi var. Bence yaşına göre oldukça yetenekli ve donanımlı bir müzisyen, gerçekten de sesinin duyulması gerekiyor. İnanıyorum ki son dönemlerde de daha çok karşımıza çıkacak.

Alanis Morisette “Predator”u Yayınladı

Alanis Morisette, 1995 yılında çıkardığı albümüyle aynı ismi taşıyan “Jagged Little Pill” müzikali için yazdığı “Predator” parçasının orijinal demo halini yayınladı. Jagged Little Pill müzikali yakın zamanda Amerika’nın en prestijli tiyatro ödülleri olan Tony Ödülleri’nde En İyi Müzikal dahil toplam 15 kategoride aday oldu. İşte şarkının orjinal hali:

90’larda Çocuk Olanları Buraya Alalım; Pokemon 25 Yaşında!

PostMalone kendisiyle yaşıt olan Pokemon’un 25.yılı şerefine Hootie and the Blowfish’in “Only Wanna Be With You” parçasını coverladı. Parça şimdilerde tüm radyolarda çalmaya başladı bile. Klibinde animasyon karakterine dönüşen ve Pokemon dünyasında mini bir konser veren Post Malone’un coverı oldukça başarılı olmuş.

Morcheeba’dan “Oh Oh Yeah

Otherwise, Enjoy The Ride gibi parçalarıyla tanıdığımız Morcheeba’ın 14 Mayıs’ta yayınlanacak Blackest Blue albümünden ikinci parçası yayınlandı. “Sounds of Blue”dan sonra yayınlanan ikinci şarkıları “Oh Oh Yeah” de yeni albüm için fikirler vermeye devam ediyor. Parçanın iki versiyonu yayınlandı. Orijinal versiyonu yaklaşık 7 dakika, ikinci versiyonu ise kısaltılmış hali olarak yayınlandı. Düşük tempolu bir şarkı olmasına rağmen 7 dakika boyunca dinlerken asla sıkılmayacağımız bir parça yapmışlar. Grup üyeleri Skye Edwards ve Ross Godfrey albümden bahsederken “Üzerimizde çok baskı hissetmedik o yüzden biz de şarkıları iyi bir şekilde tamamlamak için oldukça vakit harcadık.” diyor.

Blackest Blue grubun onuncu stüdyo albümü olacak.

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Jaymes Bullet  “Sugar High”

Bikini Kill  “Rebel Girl”

Julia Biel  “Wasting Breath”

Nina Simone  “Don’t Let Me Be Misunderstood”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Daft Punk’tan Üzücü Haber

22 Şubat’ta Daft Punk YouTube sayfasında “Epilogue” (yani Türkçesi Son Söz) ismiyle 8 dakikalık bir video paylaştı. Yayınlanan video aslında Daft Punk’ın 2006 yılındaki Electroma filminden bir kesitti. Daha hayranları ne olduğunu anlayamadan videonun sonunda beliren 1993-2021 yazısıyla iyice şaşırdı ve kısa süre sonra anlaşıldı ki bu aslında bir veda videosuydu. Grubun sözcüsü ise grubun dağıldığı iddiasını doğruladı.

Tahmin edilebileceği gibi haber müzik dünyasına bomba gibi düştü. Daft Punk’tan normal bir veda beklenemezdi tabii ama bu haber müzik dinleyicilerini epey üzdü. İçten içe belki de ayrılmamışlardır, ara vermişlerdir, tekrar bir araya gelirler demek istiyorum.

Tanımayanlar için biraz Daft Punk’tan bahsedeyim. Grup, 1993 yılında Guy-Manuel de Homem-Christo ve Thomas Bangalter tarafından Paris’te kuruldu ve elektronik müzik yapmaya başladı. House müzik türünün önemli bir sembolü oldular ve 90’lardan itibaren öne çıktılar. Elektronik müzikle rock, disko, techno müziği harmanlayıp özgün bir tarz yarattılar, birçok ödüle layık görüldüler. Taktıkları özel kasklar ve giyimleriyle yüzlerini uzun bir süre gizlediler böylece elektronik müziğin gizemli ikilisi haline geldiler.

90’larda çocuk olanlar onları Around the World parçasıyla; Milenyumlular ise Harder, Better, Faster, Stronger ve One More Time parçalarıyla bilirler. Son nesil ise onları Get Lucky parçasıyla tanıdı. Elektronik müziğe dair bilinen tüm kuralları yıkan bu gizemli kasklı adamlar, 28 yılda elektronik müziği anlamayanlara bile kendini sevdirmeyi başardı ve dağılsalar da biliyoruz ki nesilden nesile Daft Punk efsane ikili olarak dinlenmeye devam edecek.

HAIM’den İki Yeni Düet

HAIM Haziran’da Women in Music Pt. III ismiyle son albümünü yayınlamıştı. Geçtiğimiz günlerde ise albümdeki iki parçayı düet olarak tekrar yayınladılar. Grup Instagramda yeni parçalardan şöyle bahsediyor; “Taylor son albümü yayınladığımızda Gasoline parçasının onun favorisi olduğunu söylemişti. Biz de bazı parçaları tekrardan farklı hayal ederek kaydetmeyi düşünüyorduk ve aniden aklımıza o geldi. Taylor harika fikirleriyle şarkıya gerçekten yeni bir hayat verdi.” diyerek Taylor Swift’e teşekkür ediyor.

3am ise albümde thundercat’le yapılan diğer yeni bir düet olarak karşımıza çıkıyor. Grup thundercat ile 2013’ten beri tanıştığından bahsediyor ve “ Her zaman bir işbirliği yapmamız gerektiğinden bahsederdik. Geçen Aralık ayında stüdyoda bir cover üzerinde çalışırken 3am’i aslında her zaman bir düet olarak hayal ettiğimizden konuşuyorduk. Thundercat ise hemen dahil oldu ve sihrini konuşturdu.”diyor. Albümde yer alan bu iki parçanın düet olarak yorumları da albümün geri kalanı gibi çok güzel olmuş. HAIM oldukça özgün bir tarza sahip olan bir grup. Sakin alternatifler arayanlara HAIM’i ve son albümünü dinlemelerini tavsiye ederim.

Nick Jonas’ın Yeni Albüm Geliyor

Nick Jonas’ın yeni albüm çalışmalarının olduğundan haberdardık. Geçtiğimiz günlerde üçüncü solo albümünden “Spaceman” parçasını yayınladı. Spaceman daha çok Jonas’ın pandemi ve 2020 Amerikan seçimleri süresinde hissettiklerini yansıttığı bir parça olmuş ve hatta bu şarkı sözlerine de yansımış. Röportajında pandemiyle ilgili olarak “Sanki dünya ile bağımız tamamen kopmuş gibiydi. İnsanlarla iletişim kurmak yerine ekranlara bakmaya odaklandık ve bence hepimizi cesaretlendiren ve umutlandıran şey; yarının varlığını biliyor olmak.” diyor. Nick Jonas albüm çalışmalarında kardeşlerinden de yardım almış. Yeni albümde toplamda 11 şarkı olacak ve çıkış tarihi 12 Mart olarak açıklandı.

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

The Heart Throbs  “White Laughter”

CeCe Peniston  “Finally”

Donna Missal  “Keep Lying”

Pat Benatar  “Hit Me With Your Best Shot”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Amerika’da Her Şeye Rağmen “Şov Devam Etmeli”

2021 Super Bowl Halftime Show “The Weeknd”

Amerikan Futbol Liginin final maçı olan Super Bowl 7 Şubat’ta Tampa, Florida’da gerçekleşti.

Bu seneki Halftime Show için The Weeknd sahne aldı. Bilenler bilir her sene Amerika’da futbol severler heyecanla bu maçı beklerler ve devre arasında 15-20 dakika süren bir mini konserde sanatçılar sahne alır. Geçtiğimiz sene Shakira ve Jennifer Lopez sahne almıştı. Geçmişe doğru gidersek kimler sahne almadı ki; Michael Jackson’dan Beyonce’ye Prince’den Lady Gaga’ya kadar birçok isim harika konserler verdi. Bu nedenle de sanatçılardan büyük bir şov bekleniyor sahanın büyüklüğü de malum olunca harika bir mini konser ortaya çıkıyor her sene.

The Weeknd’in performansı da tahmin edilebileceği üzere büyük bir görsel şölen olmuş. Yaklaşık 15 dakika sahne almış ve Can’t Feel My Face, I Feel It Coming, Earned It ve son zamanlarda en çok dinlenen popüler parçası Blinding Lights olmak üzere toplam dokuz parça seslendirmiş. Sahneye büyük bir platform kurulmuş ve bu platformda koro ve orkestra yer almış. Açılışta koro ile görkemli bir giriş yapan The Weeknd ilk üç parça sonrasında platformun içine girerek insanlarla dolu kalabalık bir kargaşa içinde Can’t Feel My Face parçasını söylüyor. Sonrasında platformun tepesine çıkıyor ve I Feel It Coming’i seslendiriyor. Son iki parçasında da devasa sahaya inerek yüzlerce dansçının içinde bir performans sergileyerek Blinding Lights parçası ile konseri son buluyor.

Bana sorarsanız performası oldukça etkileyici özellikle görsel olarak ama maalesef kendisinden önceki sanatçılar çıtayı arşa çıkardığı için herkesin Halftime Show’da beklentisi epey yüksek oluyor. Müzikal anlamda da iyi denilebilecek bir performans sergilediğini düşünüyorum. Önceki yıllardan ses getiren Super Bowl Halftime performanslarına da bakacak olursak biraz ortalamanın altında kalmış görünüyor. Bakalım sizin düşünceleriniz neler?

Super Bowl’un Açılışı H.E.R’den “America The Beautiful”

Son dönemde “Fight for You” parçasıyla Golden Globe ödülüne de aday gösterilen H.E.R Super Bowl’un açılışında sahne aldı. Amerika’nın en bilindik vatansever parçalarından olan America the Beautiful’ı hem seslendirdi hem de gitarını konuşturdu diyebiliriz.

H.E.R verdiği röportajda performansından bahsederken “Sahne biliyorsunuz ki kocaman ve gerçekten daha büyük bir sahne bulamazsınız. Ama benim için önemli olan, parçayı bana ait bir hale dönüştürmek. Çünkü ‘America the Beautiful’un diğer versiyonlarının büyük bir hayranıyım ama gerçekten daha farklı unsurları ekleyip onu “H.E.R” haline getirmek istiyorum.” diyor. Performansı ve gitar solosu oldukça görünüyor. Bence The Weeknd’ in performansını müzikal anlamda geride bırakmış. Videoyu aşağıda bulabilirsiniz.

The Paramore’un Solistinden İkinci Solo Albüm “FLOWERS for VASES”

The Paramore’un solisti Hayley Williams ilk solo albümünün yayınlanmasının üzerinden daha bir yıl geçmemişken geçtiğimiz günlerde FLOWERS for VASES ismiyle ikinci solo albümünü yayınladı. Albüm on dört parçadan oluşuyor ve Hayley Williams’ın Nashville’deki evinde kaydedilmiş. The Paramore’daki bildiğimiz tarzının aksine solo albümlerinde daha sakin bir Hayley Williams dinliyoruz. İlk solo albüme göre daha akustik bir tarz benimseyen Williams albümden şöyle bahsediyor “ Bu albüm aslında Petals for Armor albümünün devamı değil. Eğer illa bir şey demem gerekirse; Petals albümünde bir önsöz veya albümdeki birinci ve ikinci bölüm arasında bir yan yol diyebilirim. Albümün tam olarak anlamı belki de her şarkının içine karışmaktan biraz daha farklı.” diyor ve devamında 2020’nin ne kadar zor geçtiğinde bahsederek, “2020 hepimiz için çok zordu ama ben hayattayım ve benim işim yaşamaya devam etmek ve diğer insanların da aynısını yapmasına yardım etmek.” diyor.

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Uh Huh Her “Same High”

Deap Bally “Bring It On”

Soul II Soul, Caron Wheeler “Back To Life”

The Prodigy “Smack My B*tch Up”

Sia Durmak Bilmeden Çalışıyor!

Sia son dönemde Hey Boy ve filmler için yaptığı diğer şarkılar ile oldukça aktifti. Parçaların hepsi de oldukça güzeldi. Herhalde daha yakın gelecekte başka bir single gelmez derken “Music” albümünün tamamının 12 Şubat’ta yayınlanacağı haberini gördüm. Sia bizi yavaş yavaş “Music” albümüne ısındırdı. Floating Through Space de o albümdeki birçok parçadan biri aslında. Konu Sia ve David Guetta düeti olunca hepimiz heyecanlanıyoruz. Bu parça da tam Sia’nın klasik tarzında pop ve dans karışımı bir parça olmuş ve David Guetta da imzasını atmış. Heyecanla albümün tamamının yayınlanmasını bekliyoruz!

Medicine At Midnight Çıktı!

Foo Fighter’ın Medicine At Midnight albümünün gelişini geçtiğimiz ay duyurmuştum.

Dave Grohl albümü anlatırken disko albümü olarak tanımlamış ve David Bowie’nin Let’s Dance parçasından esinlendiklerini söylüyor. Ne alakası var şimdi grunge ile David Bowie diyebilirsiniz o yüzden albümü dinlemenizde fayda var. Çünkü Foo Fighters o sert görünümden biraz ödün vermiş gibi görünüyor. Sadece zıplamaya, headbang yapmaya gelmedik biraz da dans edelim bu albümle der gibiler. Albüm için Sia ve P!nk’in yapımcısı Greg Kurstin ile çalışmışlar.

Şimdiyse sıra geldi albümün tamamını dinlemeye!

Holding Poison, Shame Shame, Love Dies Young ve Waiting On A War gibi parçalar o eski bildiğimiz Foo Fighters tarzını yansıtıyor. Cloudspotter’da biraz funk, disko tadını hissediyorsunuz. Albüme adını veren Medicine At Midnight ise R&B ve funk soundları taşıyan bir parça ve açıkçası konu Foo Fighters olunca beni şaşırttı. Ama tabii bu parçayı kendi tarzlarının dışına da çıkmadan yapmışlar. Küçük dokunuşlarla, farklı ve hoş bir parça ortaya çıkmış. Chasing Birds ise albümün en slow parçası. David Bowie ve John Lennon parçalarını anımsatan soft bir melodisi var.

Kısaca bu albümde kesinlikle beklediğiniz Foo Fighters’ın dışında bir Foo Fighters ile karşılaşacaksınız.

Cardi B’ den “Up”

Rap sevenlere müjde! Geçtiğimiz günlerde Cardi B yeni bir single yayınladı. Parça özellikle klibiyle ses getirdi ve şu aralar oldukça kendinden bahsettiriyor.

Cardi B, şarkı ile ilgili verdiği röportajında Up’tan bahsederken eski günlerinde yaşadıklarına gönderme niteliğinde olduğunu söylüyor. Aynı zamanda yeni parçalarının da olduğunu da ekliyor. Yaklaşık 50 parça kaydetmiş ama biraz baskı altında olduğunu ve eski albümü kadar başarılı olamayacağından korktuğunu söylemiş. Bu yüzden de albümü çıkarmayı ertelediğinden bahsetmiş. Ama bu sene içinde bir albüm çıkarmaya kararlı gibi. İşte o çok konuşulan klip:

G- Eazy ile Eski Günlerdeki Gibi Rap

G-Eazy, Mark Morrison’ ın 90’lardaki klasiği “Return of Mack” parçasının samplelarını kullanarak oluşturduğu “Provide” parçasını dinleyicisiyle buluşturdu. Uzun süredir ortalarda olmayan Chris Brown da bu şarkıda ona eşlik etmiş. Provide, G-Eazy’nin yayınlanacak olan These Things Happen Too albümünden bir single olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca yeni albümünde Lil Wayne ve Demi Lovato gibi isimlerin olacağını bilgisini de paylaştı. Bu parça ile albümü biraz merak etmedim değil açıkçası. 90’lar hip hop ve rap’ini sevenleri heyecanlandıran bir parça olmuş.

90’lar R&B günlerine dönmek isteyenler mutlaka dinlemeli!

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Uh Huh Her “Not A Love Song”

LP “How Low Can You Go”

El DeBarge “I’ll Be There”

Ian Akon , Maiken Sundby “Imagine Why”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Jorja Smith’le Tanışın!

Genç Yetenek Jorja Smith’le Tanışın!

Yeni keşfettiğim ve belki de keşfetmekte geç kaldığım genç yetenek Jorja Smith’ten bahsetmek istiyorum. Gerçekten muhteşem bir sesi var. İngiliz sanatçı, 2019 yılında hem Brit Awards’a hem de Grammy ödülüne en iyi yeni sanatçı alanında aday gösterilmiş.

Gelelim asıl konuya; Jorja Smith, Almanya’da Machiavelli Sessions adıyla kaydettiği 3 parçalık bir albüm yayınladı. Alman WDR Funkhausorchester ve OG Keemo ile çalışmış ve bence harika bir iş çıkarmışlar.

Pop, rap, klasik müzik hepsinin tadını alabiliyorsunuz. Ben çok beğendim, umarım yakın zamanda çokça ismini duyarız!

Jason Derulo ve Adam Levine’den Lifestyle

Geçtiğimiz hafta Jason Derulo, Adam Levine ile yeni bir düetini yayınladı. Derulo son stüdyo albümünü 2015 yılında “Everything Is 4” ismiyle yayınlamıştı. Daha sonrasında birçok single yayınladı ama görünen o ki Jason Derulo albüm yayınlamama konusunda oldukça kararlı. Buna albüm yapımcılarıyla yaşadığı sorunlar mı neden oldu, kim bilir? Lifestyle biraz yaz pop şarkılarını anımsattı bana. Bakalım geri dönüşleri nasıl olacak?

Royal Blood ‘dan Typhoons Geliyor!

Royal Blood geri döndü! Yeni albümün ismi ise Typhoons! Son albümünü 2017 yılında çıkaran Royal Blood, yeni albümün ilk izlerini taşıyan ikinci parçayı paylaştı. 2020 yılında yine albümden Trouble’s Coming parçasını paylaşmışlardı. Şimdi ise albümle aynı ismi taşıyan Typhoons parçasını paylaştılar. Benim gibi Royal Blood’ın soundunu sevenler için parçaları dinleyince yeni albüm için heyecanlanmamak imkansız. Royal Blood ise “İlk albüme geri dönüp bakınca yarattığımızı aslında tamamen yok etmediğimizi farkettik; daha yukarı taşımış ve değiştirmişiz. Yani küçük bir yeniden icat etmek diyebiliriz. Ama dinlediğinizde kulağa çok daha yeni geliyor.” diyerek bahsediyor albümden.

Yeni albüm 30 Nisan’da yayınlanacak.

Billie Eilish ve ROSALİA Euphoria için Buluştu

Euphoria dizisi geçtiğimiz senenin en ses getiren dizilerinden biri olmuştu. Billie Eilish ve Rosalia da dizi için bir iş birliğine imza attılar ve Lo Vas A Olvidar isimli soundtrack’i yayınladılar. Geçtiğimiz yıl aslında Billie Eilish ve Rosalia single’ın sinyallerini vermişti. Pandemi nedeniyle bu seneyi biraz pas geçen dizi için geçtiğimiz günlerde bir özel bölüm yayınlandı; parça da eş zamanlı olarak dinleyicilerle buluştu. Lo Vas A Olvidar isminden de anlaşılacağı üzere çoğunlukla İspanyolca seslendirildi. İlginç olan Billie Eilish’in de İspanyolca söylemesi oldu. Slow tempoda olan parçada Billie Eilish ve Rosalia’nın ses uyumları müthiş olmuş. Dizi ile çok güzel bütünleşen başarılı bir soundtrack yaratılmış.

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Love “Alone Again Or”

Lipps Inc. “Funkytown”

Catastrophe “Maintanent ou jamais”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Amerika Yeni Bir Sayfa Açıyor

Bu haftaya Amerika’nın yeni başkanı ve kutlamaları damga vurdu. “Celebrating America” ismiyle görevinin ilk gününde bir kutlama düzenleyen yeni başkan Joe Biden ve yardımcısı Kamala Harris sadece Amerikalıları değil tüm dünyayı televizyona kitledi. Dünya tarihi için çok önemli bir an olmasının dışında aslında bu kutlama siyasi olmaktan çok insanların gözünde değişimin, umudun varlığının, birlik ve beraberliğin sembolüydü. Tüm dünyadaki insanların başka bir ülkedeki siyasi değişimi izlemesinin sebebi buydu. Bunların yanında tam bir müzikal ve görsel şölen oldu. Umarım gerçekten de güzel şeylerin başlangıcı olur!

Hard Rock Severler için The Pretty Reckless ‘den Harika Parça

2016 yılında çıkardıkları son albüm olan Who You Selling For’dan beri uzun bir süredir ortalarda olmayan The Pretty Reckless, bu sefer gitarist Tom Morello eşliğinde bir single ile karşımıza çıkıyor. 2020’de yeni albümden Death by Rock and Roll ve 25 isimli single’larını yayınlamışlardı.  Buna son olarak 8 Ocak’ta yayınladıkları So It Went isimli parçada Tom Morello eklendi. Death by Rock And Roll albüme dahil olan bu üç parçanın yayınlanması geçtiğimiz sene için planlanmıştı ancak pandemi nedeniyle ertelenmişti. Death By Rock and Roll ise Şubat ayında dinleyiciyle buluşacak. Grubun solisti Taylor Momsen parça için epey çalışıp ter döktüklerini söylemiş. Bence bütün emeklerine değmiş. And So It Went’ i dinlemek isteyenler için buyrun:

Lana Del Rey’den Yeni Single Chemtrails Over The Country Club

Lana Del Rey’in yeni albümüyle aynı ismi taşıyan parça Chemtrails Over The Country Club yayınlandı. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında albümden Let Me Love You Like a Woman isimli parçayı da paylaşmıştı. Daha sonrasında heyecanla yayınlanması beklenen albüm pandemi nedeniyle ertelenmişti maalesef. Yeni albümden kapak fotoğrafları ve parça isimlerini paylaşan Lana Del Rey’in yeni albümü 11 parçadan oluşuyor ve Mart ayında yayınlanması bekleniyor. Parçaların neredeyse hepsinde Lana Del Rey’in imzası bulunuyor. Chemtrails Over The Country Club, Lana Del Rey’in yedinci albümü olacak.

Parçanın klibi de yayınlandı. Klip, 1950’leri andırıyor ve adeta bir kısa film tadında olmuş. O zaman hazırız bekliyoruz Lana Del Rey!

Joe Biden ve Kamala Harris’den Zafer Konseri “Celebrating America”

Uzun bir süredir konuşulan Amerikan seçimleri bitti ve artık yeni başkanın göreve başlama vakti. Amerikan müzik dünyasında önemli yer bulan bu seçimlerde müzisyenlerin çoğu Joe Biden ve Kamala Harris’e destek vermişti. Bu nedenle de Amerikan seçimlerinden zaferle çıkan Joe Biden göreve başlamasına birkaç gün kala birçok müzisyeni bir araya getiren bir kutlama organize etti. İlk olarak Lady Gaga’nın Amerika Milli Marşını söylemesi ile başlayan ve daha sonrasında Jennifer Lopez’in “This Land Is Your Land” parçası ile devam eden ilk kısım yemin töreniydi. Kutlamaların ikinci kısmı “Celebrating America”, Joe Biden ve Kamala Harris’in 20 Ocak’ta yani görevlerinin ilk gününün akşamında Amerika’da birçok kanalda aynı anda ve canlı olarak yayınlandı. Kimler var derseniz; Lady Gaga, Cher, Jon Bon Jovi, John Legend, Justin Timberlake, Bruce Springsteen, Foo Fighters, will.i.am, Fall Out Boy ve daha müzik dünyasından birçok isim yer alıyor; ayrıca Hollywood dünyasından birçok oyuncu da bu kutlamada bir araya geldi. Kutlamanın sonuna Katy Perry’nin “Firework” performansı ile kapanışı ise özellikle konsere damga vurdu. Tüm müzisyenler aydınlık günlerin başladığını simgeleyen parçalar söyledi. Konserin tamamı harika olmuş. Tümüyle Youtube’da bulabilirsiniz. Ben bir linkini de size bırakıyorum. İzlemenizi tavsiye ederim!

Zayn Malik Hayranlarına Müjde!

One Direction’ın eski üyesi Zayn Malik üçüncü solo albümünü dinleyicilerle buluşturdu. Son albümünü 2018 yılında Icarus Falls ismiyle çıkaran Malik’in tarzı bu albümde daha sakin. 11 parçadan oluşan albümde daha çok soft parçalar yer alıyor. Arka planında R&B mixleri, gitar ve piyanonun ön plana çıktığı albüm genel itibariyle Zayn Malik’in iç dünyasını yansıtmış samimi bir albüm gibi görünüyor. Albümde sanatçıya Syd ve Devlin’in eşlik ettiği parçalar da var. Bu arada Zayn Malik albümden birkaç parçaya klip çekmiş bile! İşte onlardan biri:

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Teoman ve Piyano

“Tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara rastlarsa zamanın birinde…”

90’lar neslinin bence en değerli ve özel isimlerinden biri.. Kimi zaman mutluluğumuzu, kimi zaman üzüntümüzü, kimi zamansa “inan çok çalıştım bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için” diyerek hayata olan tüm isyanımıza şarkılarıyla ortak oldu. Onun şarkılarında yüzleştik hayatla “Yolcular ellerinde tek gidişlik bir bilet, henüz bilmeseler de hayat bundan ibaret” diyerek avazımız çıktığınca bağıra bağıra söyledik bu şarkıları…

Bazı sanatçılar var kelimelerin yetersiz kaldığı o kadar sevdiğim bir isim Teoman…

15 Ocak itibariyle yayınladığı “Teoman ve Piyano” albümü geçmişten günümüze sevdiğimiz 10 şarkısını solo piyano eşliği ile yorumlamış. Her albümünün farklı bir değeri var ama son iki albümü “Koyu Antoloji” ve “Teoman ve Piyano” nun yeri bir başka oldu. Teoman yaş alırken, bizler de onunla beraber olgunlaşıyor ve hislerimizi artık bağırmadan sadece duyanlara anlatıyoruz ve sadece dinleyenler bizi duyabiliyor…

Önce “Koyu Antoloji” yi ve sonrasında da “Teoman ve Piyano” albümünü sakince dinleyebileceğiniz bir ortam yaratıp, ona kulak verirseniz müzikle beraber hepimizin nasıl değiştiğini ve büyüdüğünü daha iyi anlayacaksınız ama şunu unutmayın her şey değişse bile o şarkının hissettirdiği hisler hala ilk dinlediğiniz gibidir…

Teoman ve Piyano

  1. 17
  2. Tesadüfler
  3. Mektup
  4. Bir Damla Gözyaşı
  5. Kişisel Bir Şey
  6. Rüzgar Gülü
  7. Mutlu Son
  8. Hiç Kimse Bilmez,
  9. Vur Sen Beni
  10. İnsanlar

İyi ki Doğdun David Bowie!

2021 müzik dünyasında hızlı başladı. Yeni albümlerin habercisi parçalar, cover’lar ve birçok yeni albüm yayınlanmaya devam ediyor. Bütün bunların yanında geçen hafta 8 Ocak’ta David Bowie’nin de doğum günüydü. Bowie’yi anma niteliğinde bir online bir konser olan A Bowie Celebration canlı yayınlandı. 3 saatlik konserde Adam Lambert, Macy Gray, Dave Navarro gibi birçok ünlü isim sahne aldı. Ayrıca David Bowie’nin yayınlanmamış iki cover parçası ve Duran Duran’dan da bir Bowie cover’ı yayınlandı. O zaman iyi ki doğdun David Bowie!

Kings of Leon Sizi Çok Özlemiştik!

2020 yılının başlarında yeni albümün geleceği sinyallerini veren Kings of Leon 7 Ocak’ta yeni albümden iki parçayı yayınladı. Yeni albümün ismi ise When You See Yourself. Yayınlanan The Bandit ve 100,000 People isimli parçalar kafamızda albüme dair biraz fikir oluşturdu gibi.  The Bandit içten içe o özlediğimiz eski Kings of Leon’u anımsatıyor. 100,00 People nispeten daha yavaş ama kendini dinleten hoş bir parça. Grup son albümünü 2016 yılında WALLS ismiyle yayınlamıştı. When You See Yourself albümü 11 parçadan oluşuyor ve 5 Mart’ta yayınlanacak. Heyecanla bekliyoruz!

Duran Duran’dan David Bowie’ye Saygı Duruşu

Müzik dünyası David Bowie’nin doğum gününü kutluyor. Duran Duran David Bowie’nin doğum günü şerefine Bowie’nin bir parçasını cover’ladı. Five Years David Bowie’nin 1972 yılı The Rise and Fall of Stardust and the Spiders from From Mars isimli klasikleşmiş albümünden bir parça.

Grubun üyesi Simon LeBon, yayınladığı yazıda hem David Bowie’ye hayranlığını hem de gruba teşekkürlerini şöyle ifade etmiş; “Ben küçükken hayatımda her şey David Bowie ile ilgiliydi” diyor. “Şarkı yazmaya başlamamın sebebi oydu. 5 yıl önce öldüğüne hala inanamıyorum ama belki bende hala bir parçası hayatta ve olmaya da devam edecek. Bu parçayı hazırlamamıza fırsat verildiği ve ismimizin onu tekrar anmamıza vesile olduğu için nasıl onur duyduğumu anlatamam.” diyor.

Duran Duran, aynı zamanda 8 Ocak’ta David Bowie’yi anma niteliğinde olan ve canlı yayınlanan bir konserde sahne aldı. A Bowie Celebration: Just for One Day isimli 3 saat yayınlanan ve birçok sanatçının katıldığı konserden elde edilen gelirin bir kısmı Bowie’nin desteklediği Save the Children organizasyonuna bağışlandı.

David Bowie’den Yayınlanmamış Cover’lar Gün Yüzüne Çıktı

David Bowie’nin 74. Doğum günü şerefine 8 Ocak’ta daha önceden yayınlanmamış iki cover parça; John Lennon’dan “Mother” ve Bob Dylan’dan “Tryin’ To Get To Heaven” yayınlandı. Parçalar 1997 ve 1998 yılında kaydedilmiş.

Mother 1970 yılında John Lennon’ın Plastic Ono Band isimli LP’inde yer alan bir parça.  David Bowie bu parçayı aslında Lennon’ı anma niteliğinde bir albüm için kaydetmiş ancak hiç yayınlanmamış. Parçada Bowie’ye Reeves Gabrel ve Tony Visconti eşlik ediyor.

Tryin’ to Get to Heaven ise Şubat 1998’de David Bowie LiveAndWell.com albümü üzerine çalışırken New York’ta kaydedilmiş. İki cover da David Bowie’nin eşsiz yorumuyla birbirinden güzel. İyi dinlemeler!

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

The Killers “The Man”

Sam Smith “Diamonds”

KT Kunstall “Black Horse And The Cherry Tree”

Robin McKelle “Bei Mir Bist Du Shön”

Urge Overkill “Girl, You’ll Be a Woman Soon”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

Bu Şarkı Bir Yerde Çalıyordu Sanki Ama İsmi Neydi?

Bu yazımda filmlerde duyduğumuz kafamıza yerleşen, daha sonra duyduğumuzda “Bu şarkı bir filmde çalıyordu sanki ama ismini unuttum” dediğimiz biraz kıyıda köşede kalmış parçalardan bir liste hazırladım.

Bakalım bu sefer görünce hatırlayacak mısınız?

1- “I’ve Had The Time Of My Life” – Bill Medley And Jennifer Warnes (Dirty Dancing)

1987 yapımı Dirty Dancing döneme damgasını vuran romantik komedi filmlerinden biri. Başrollerinde Patrick Swayze ve Jennifer Grey’in bulunduğu filmde genç bir kadının dans öğretmenine aşık olmasıyla gelişen olayları anlatıyor. I’ve Had The Time Of My Life ise hem Grammy hem de Akademi Ödülü kazandırmış ve filmle bütünleşen bir parça olmuş.

2- “You Don’t Own Me” – Lesley Gore (The First Wives Club)

Ee, biraz da 90’lara dönelim. Bu şahane film üç yakın arkadaşın yıllar sonra eski eşleri yüzünden ortak bir amaç uğruna tekrar bir araya gelmesini anlatıyor. Olivia Goldsmith’in aynı adlı çok satan 1992 romanına dayanan 1996 yapımı komedi filmi. İzlemenizi tavsiye ederim. You Don’t Own Me parçası da filmle özdeşleşen bu sahnede çalıyor.

3- “It Must Have Been Love” – Roxette (Pretty Woman)

Pretty Woman’ı bilmeyen yoktur herhalde. Başrolünde Richard Gere ve Julia Roberts olduğu 1990 yapımı efsane romantik komedi filmi. Ama filmde çalan Roxette parçasını kimler biliyor?

4- “Love Is All Around” – Wet Wet Wet (Four Weddings And A Funeral)

1994 İngiliz yapımı bu film düşük bütçeyle büyük bir başarı sağlamış. Bu parçayı da biz farketmeden aklımıza kazımış.

5- “Iris” – The Goo Goo Dolls (City of Angels)

City of Angels 1998 yapımı fantastik/romantik bir film. Başrollerini Meg Ryan ve Nicholas Cage paylaşmış. Iris ise filmde çalan parçalardan biri. Bu parçayı kesin bir yerlerden tanıyorsunuz!

6- “Talk Show Host” – Radiohead (Romeo + Juliet)

1996 yılı yapımı bu filmde Leonardo DiCaprio ve Claire Danes oynuyor. Talk Show Host ise

filmde çalan güzel parçalardan sadece biri.

7- “I’m Every Woman” – Chaka Khan (Bridget Jones’ Diary)

Tabii 2000’ler denince romantik komedilerin kadrolu elemanı Hugh Grant olmadan bir filmden bahsedemeyiz. 2001 yapımı ünlü film Bridget Jones’un Günlüğü’nde çalan parçalardan birini ekliyorum. Bakalım izleyince aklınıza gelecek mi?

8- “Lust For Life” – Iggy Pop (Trainspoitting)

1996 yapımı Trainspotting filminin açılış sahnesinde durmadan koşturan Ewan McGregor’u hepimiz biliyoruz ama arkada çalan bu parçanın ismini kaçımız biliyor?

9-  “Girl You’ll Be Woman Soon” – Urge Overkill (Pulp Fiction)

Filmleri kadar içindeki müzikleri ile de akıllara kazınan Tarantino’nun bir eserinden burada bahsetmesem olmazdı. Quentin Tarantino işin içine girince filmlerinde çalan harika parçalar saymakla bitmez tabii. En güzellerinden ve duyduğunuzda kafanızda filmi canlandıracak bir parçayı şöyle bırakıyorum.

10- “Only Time” – Enya (Sweet November)

“Kasımda Aşk Başkadır” deyince filmi eminim hatırlayacaksınız. Charlize Theron ve Keanu Reeves’in başrollerini paylaştığı 2001 yapımı filmin en efsane parçası Only Time’dan bahsediyorum. Muhtemelen “Neymiş o?” dediniz. Biraz ipucu için videoyu ekledim bile.

11- “Everbody’s Gonna Learn Sometime” – Beck (Eternal Sunshine Of The Spotless Mind)

İsmini zar zor ezberlediğimiz adeta bir tekerleme niteliğindeki 2004 yapımı Oscar ödüllü film Eternal Sunshine of The Spotless Mind filmini bilmeyenimiz yoktur. Kapanış sahnesinde çalan bu parçayı ise bilmeyenler için tekrar bir hatırlayalım.

12- “Suddenly I See” – KT Tunstall (The Devil Wears Prada)

Şeytan Prada Giyer ya da harika sansürlü Türkçe çevirisiyle söylersem belki aklınıza gelir; “Şeytan Marka Giyer”. Meryl Streep ve Anne Hathaway’in başrolünde olduğu 2006 yılı filmi. Bu harika parça ise filmin açılışında çalıyor.

13- “I Want You To Want Me” – Cheap Trick  (10 Things I Hate About You)

Romantik komedilere doyamadım biliyorum ama ağzımıza takılan parçaların çoğu da oradan çıkmıyor mu? Filmin kapanış sahnesinde çalan bu parça da tam anlamıyla evde ağzınıza takılmalık. “Bu film nedir ya, aman!” diyip geçmeyin Shakespeare’in Hırçın Kız eserinin bir uyarlaması aslında. 1999 yapımı filmde Joseph Gordon-Levitt ve Julia Stiles oynuyor. Muhtemelen videoyu görünce hatırlayacaksınız.

14- “You Make My Dreams (Come True)” – Daryll Hall & John Oates (500 Days of Summer)

Aşkın 500 Günü diye çevirdiğimiz bu filmi izlemeyenimiz yoktur. Film senaryosu kadar müzikal yönüyle de ön plana çıkmıştı. Biraz buruk bir film olsa da bu eğlenceli sahneyi ve arkada çalan parçayı unutmak mümkün değil.

15- “Gangsta’s Paradise” – Coolio, L.V (Dangerous Minds)

Gerçek bir hikayeden uyarlama olan film Türkçe’ye “Sakıncalı Düşünceler” olarak çevrilmişti. 1995 yapımı filmi Michelle Pfeiffer’ın etkileyici performansı ve bu parça ile hatırlıyoruz.

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

2021 Şimdi Bir Şeye Benzemeye Başladı!

Foo Fighters ile 2021’in Gelişini Kutluyoruz!

Yeni yıla Foo Fighters ile merhaba dedik! 1 Ocak’ta yayınlanan single “No Son of Mine” Foo Fighter’ın Medicine at Midnight albümünden ikinci teklisi aslında. İlk teklisi “Shame Shame” nispeten daha funk tarzını andırıyorken No Son of Mine oldukça metale yakın bir tarzda ve enerjik. Albüm pandemi öncesinde kaydedilmiş ve grubun 25.yıl özel turnesinde yayınlanması düşünülmüş ama maalesef gerçekleşememiş. Single ile birlikte Dave Grohl bir el yazısı notu da paylaşarak “2020’ye hazır veda etmişken takvimi 2021’e çevirin.. İçkilerinizi doldurun, bu parçayı açın ve gözlerinizi kapatın.. Festivalde olduğunuzu hayal edin. Çünkü bu gerçekleşecek!” diyerek hayranlarına moral vermek istemişler. O zaman biz de inanıyoruz 2021 yine festivallerin, konserlerin geri döndüğü harika bir yıl olacak!

Medicine at Midnight 5 Şubat’ta yayınlacak. Heyecanla bekliyoruz!

James Blake ‘ten “Covers” Albümü

Biraz sakinlik ve dinginlik arayanlar bu albüme göz atabilir. James Blake’in pürüzsüz, yumuşak sesi ve piyanosu ile çok güzel bir albüm dinleyebilirsiniz. Albümde Frank Ocean’dan “Godspeed,” Billie Eilish‘ den “when the party’s over,” Joy Division’dan “Atmosphere,” Stevie Wonder’dan “Never Dreamed You’d Leave In Summer,” Roberta Flack’den “The First Time Ever I Saw Your Face.” parçalarının coverlarını içeriyor. Bunun dışında kendisine ait “When We’re Older” parçası da bulunuyor. Benim favorim “when the party’s over” oldu muhtemelen parçayı piyano ile çok yakıştırdığımdan olsa gerek James Blake’ın sesi ile birleşince daha bir güzel olmuş sanki. İzlemek isteyenler için aşağıya Youtube linkini bırakıyorum. İyi dinlemeler!

Müzik Tarihine Bir Yolculuk; “Max Richter – Beethoven – Opus 2020

Max Richter Beethoven’ın 250. doğum gününe ithafen yeni orkestral kompozisyonunu bir EP olarak yayınladı. Andante Loop ve Opus 2020 olarak iki parçadan oluşuyor. Elektronik dokunuşlar ve enstrümantal olarak inşa edilmiş çok farklı bir eser. Son olarak 50 yıl önce Opus 1970 olarak Karlheinz Stockhausen tarafından da bir kompozisyon yayınlanmıştı.

Eserler piyanist Elisabeth Brauß, Bonn Beethoven Orkestrası ve şef Dirk Kaftan ile tamamı Bonn’daki Beethoven Evi’nde kaydedilmiş. Bu bakımdan da çok özel ve tarihi bir ruha sahip. Richter ise bu önemli eserden bahsederken; “Opus 2020 hakkında düşünmeye başladım ve sonunda Beethoven’ın ve Stockhausen’ın  dokunuşlarını ve farklı elementleri bir araya getirip günümüze yeni yollarla uyarlamak istedim.” diyor. Uzun yıllar sonra Beethoven’a bir saygı duruşu niteliğinde olan bu albümü dinlemek ayrı bir keyif.

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Selah Sue “This World”

Morten Harket “Can’t’ Take My Eyes Off You”

Gossip  “Heavy Cross”

Gnarls Barkley “Crazy”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

İyi Günde, Kötü günde Hep Yanında Oldular. Peki Şimdi Sen Neredesin?

Neredeyse Ocak 2020 itibariyle başlayan Covid-19 salgını, her sektörü inanılmaz sarstı ama en çok zararı sahnelere ve sahne emekçilerine verdi. Yaklaşık bir senedir sahneler ve sahne emekçi çok ciddi sıkıntılar içerisinde ayakta durmaya çalışıyorlar.

Tüm sahnelere ve sahne emekçilerine destek verebilmeyi amaçlayan “2021 FESTTOGETHER ONLINE” 02.01.2020 itibariyle başladı ve şu ana kadar toplamda 449.586 TL toplandı. 03.01.2020 tarihinde de devam eden canlı yayınların destekçileri; Google, YouTube, netd, Doğan Holding, İKSV, UNDP, Zenger Agency, Mobilet, iyzico, EDUART Works, net vakfı, DasDas, Zorlu PSM oldu.

Dün izlediğim yayınlarda; Mert Fırat, Nurgül Yeşilçay, Sertab Erener, Koray Candemir, Yekta Kopan, Nejat Yavaşoğulları, Kenan Doğulu, Bedük ve daha bir çok isim bizlerle buluştu.

03.01.2020 tarihinde saat 14:00’te “Bu odanın nesi var?” oyunu, saat 16:00’da Red Bull’lu Mokteyller Atölyesi, saat 18:00 Ezhel ve saat 20:00 Cem Yılmaz katılım sağlayacak.

Sahnelere ve sahne emekçilerine destek olmak hepimizin görevi, senelerce yeri geldi sahnelerinde yer aldık, yeri geldi sevdiğimiz kişileri izledik ya da dinledik bu mekanların içlerinde görev yapan arkadaşlarımıza ve sahnelerimize destek olmak durumundayız. Her şey normale girdiğinde ise yeniden hep beraber olabilelim.

Sizde destek olmak istiyorsanız ay sonuna kadar devam edecek bu destek kampanyasına katılmak ya da destek almak için https://birkirabirsahne.com/ a girip destek verebilir ve destek alabilirsiniz.

Radarıma Takılanlar

2021′ e hızlı bir giriş yaptık uyandığım an itibariyle bir yığın zam geldiğini öğrendim ve yüzümde hayata karşı ironik bir gülümseme oluştu. Kendi kendime “Bu iş böyle olmaz. Sen biraz müzik dinle ne olmuş, ne bitmiş bakalım kimler yeni albüm ya da tekli şarkılarını yayınlamış bir bak.” dedim.

İlk gözüme çarpan ayrı ayrı ikisinin de yorumculuğunu ve müzisyenliğini beğendiğim Sıla ve Yalın’ın yeni düeti “Ver O Zaman Gömleklerimi” şarkısı dikkatimi çekti. Açıkçası şarkıyı bir kere dinlemeyin bir kaç kere dinlediğinizde taşlar yerine oturuyor. Sevgili Yalın ve Sıla’nın şampiyonlar ligi düeti kısa zamanda bol bol dinlediklerimiz arasında yerini alır benden söylemesi…

Fazla rap müzik dinlemem ama Sagopa Kajmer şarkıların uzun zaman kulak vermişliğim vardır. Sevgili Sagopa Kajmer’in 2019 yılında çıkarmış olduğu “Sarkastik EP”si içerisinde yer alan “Vazgeçtim İnan” şarkısı 2021 yılının ilk gününde İrem Derici’nin bize sürprizi oldu. İnsanların kendi tarzlarının dışına çıkıp farklı formatlardaki şarkıları yorumlamalarını çok seviyorum. (Bu arada bilinmesi gereken en önemli bilgi İrem Derici çok iyi bir müzik dinleyicisidir.) Valla “yolu açık olsun” demek isterim de, buna ihtiyacı bile yok yılbaşı tatili bitiminde tüm radyolarda İrem Derici rüzgarı olacağına eminim!

Pandemi sayesinde bol bol akustik şarkılara, eskiden sevdiğimiz şarkıların akustik versiyonlarıyla ya da yeni versiyonlarıyla tanıştık. Radyo yayını yaptığım dönemde hem sık sık çaldığım, hem de dinlediğim İrfan Özata’nın “Hasret Türküsü” şarkısına “Karantina Versiyon” yapmışlar ama ne versiyon!! Üzerine bol bol müzik konuşabilecek, detaylandırılabilecek bir versiyon olmuş. Bu tarz işlerde ticari bir iş olarak bakılmadan yapıldığını, bildiğim için şunu özellikle söylemek isterim; ilk halini zaten çok seviyordum ama bu hali, şarkının yenilenen formunu çok beğendim. Keşke şimdi radyo yayını yapsaydım bol bol çalardım!!!

“KeuS”

İnsanoğlunun yaşadığı müddet boyunca çalışması ve üretmesine, kendini daima geliştirmesine, hayata ve yaşam şartlarına daima farklı açıdan bakması gerektiğine inananlardanım.

Dünya değişiyor, zevklerimiz, yaşam tarzlarımız, hayata bakışımız her şey, her saniye içerisinde değişiyor. Olduğumuz yerde kalıp, devamlı aynı noktaya bakarak maalesef ki; hayata devam edemeyiz. “Dünyaya ayak uydurmamız gerekiyor.” diyorlar ya aslında aynı yerde saymadan, yenilikleri de gözden kaçırmadan üretmemiz gerekiyor. Yaptığımız iş her ne olursa olsun, insanın sadece kendiyle yarıştığı ve yapılabilenin en iyisi olması hedeflenerek yapılması gerektiğini düşünenlerdenim.

Uzun bir açılış yaptığımın farkındayım ama konunun içeriğine baktığım zaman “KeuS” u da bunların içine dahil etmezsem haksızlık etmiş olurum.

“KeuS” Kerem Sedef ve Suat Yılmaz’ın çok eski arkadaşlıklarının sonunca ortaya çıktı. İkisinin de elektronik müziği ve beraber iş yapmaktan keyif almasıyla başlayan bu yolculukla aslında 2020 yılında tanışacaktık ama pandemi döneminin araya girmesiyle beraber biraz beklemek durumunda kaldık ama Kerem ve Suat için pandemi dönemi şans oldu ve bu süreçte arkadaşları Ferit Alkan sayesinde MT Axel ile tanışan ekip daha sonrasında MT Axel aracılığıyla da Rist Records’un sahibi Kayhan Yakarlar (Kendisi de çok başarılı bir DJ) ile bir araya geldi. Kayhan Yakarlar ( Khaikhan) ‘ın sahibi olduğu Rist Records’tan EP’yi yayınlamaya karar verdi.

“Yol” isimli EP’de; Majnoon, Khaikhan, Avare ve Amir Telem’in de remixleri bulunmaktadır. 4 Ocak 2021 tarihinde ön satışa çıkacak 20 Ocak 2021’de de yayınlanması beklenen EP içerisinde “Dem ve Som” şarkılarını dinleyeceksiniz.

Sound hepimize sürpriz olsun ama yeni bir yılda yeni güzelliklerle hoş geldiniz “KeuS” !

Daha Dinleyeceklerimiz Var!

Herkese Merhaba!

“Önümüzdeki sene kesin yapacağım” dediğiniz hedeflerin programına başladık mı? Peki, spor ve diyetlere başlamaya karar verildi mi? Tamam, o zaman yeni senenin ilk günlerindeyiz demektir. Siz hedeflerinizi gerçekleştirmeye başlamışken ben de bir yandan yabancı müzik adına merak ettiğiniz her şeyi burada yazmaya devam edeceğim.

Yeni yıl hepimiz için sağlık, mutluluk ve müzikle dolu güzel bir yıl getirsin!

Biraz Eskilere Dönelim.. Evanescence’ten Yeni Albüm İpuçları

Evet evet ergenliğimizin isyankarlığının simgesi, dolaplarımızı siyah giysilerle doldurtan ve bize gotik dedirten; efsane Bring Me To Life klibiyle ha düştü ha düşecek diye izlediğimiz; unutulmaz Evanescence’ten bahsedeceğim.

Evanescence 2021’de yeni albümleriyle yine kendilerinden bahsettirecekler. Şu ana kadar albümden 4 ayrı parçayı single olarak paylaştılar. Aslında The Bitter Truth albümünden bir ön gösterim yaptılar da diyebiliriz. Grup, son olarak bu ay “Yeah Right” isimli parçasını yayınladı. Parça Amy Lee ve grubun davulcusu William Hunt tarafından yazılmış. Elektronik tonların da ağırlıkta olduğu parçayı dinlediğinizde hemen sizi etkisi altına alıyor.

Yeah Right dışında; “Use My Voice”, “The Game Is Over”, “Wasted On You” albümden yayınlanan diğer parçalar.

Yayınlanan şarkılar heavy- metal ağırlıklı olunca çoğu parçanın birbirini biraz andırmasını bekliyordum açıkçası ama yayınlanan bu dört parça birbirinden oldukça farklı. Durum böyle olunca albümü de oldukça merak ediyor insan. Evanescence dinleyiciyi parça parça heyecanlandırmayı hedeflediyse bence kesinlikle başarmış.

Önden yayınlanan parçalara bakarsak The Bitter Truth oldukça karanlık ve metal ağırlıklı olacağa benziyor.

Albüm 12 parçadan oluşacak ve 26 Mart 2021 tarihinde yayınlacak. Evanescence hayranlarını ve benim gibi rock-metal karışımı sevenleri böyle alalım!

Coldplay’ten Yeni Single “Flags”

21 Aralık’ta bütün müzisyenler aşka gelip yeni videolar, parçalar yayınladı, onlardan biri de Coldplay’di. 2019 yılında yayınladığı Everyday Life albümüne ek olarak “Flags” isimli bonus parçayı single olarak dinleyicileriyle paylaştı. Flags yine Coldplay’in klasikleşmiş çizgisinde olan bir parça.

“Flags” şarkı sözlerinde kendimiz olmanın güzelliğinden bahsediyor. Birazcık içe dönük, hayali ve kendi potansiyelimizi sorgulatan türden sözleri var. Ben Flags’i gayet beğendim. Keyifli, sakin ve güzel bir parça olmuş.

Eklemeden geçemeyeceğim; Coldplay bu Ağustos ayında Eveyday Life albümünü Ürdün’den canlı yayınlamıştı. Harika bir atmosferde çekilmişti ve hepimiz hayranlıkla izlemiştik. Bence bu yıla damga vuran videolardan biriydi. İşte o efsane session;

Ed Sheeran “Afterglow” ile Geri Döndü!

Ed Sheeran da 21 Aralık’ta hayranlarına sürpriz yapıp Christmas hediyesi verenlerden. Geçtiğimiz Eylül ayında baba olduğu için bir süredir ortalarda değildi. Şimdi ise bir single ile geri döndü.

Afterglow’u geçen sene yazmış ve parçayı çok sevdiğini belirterek “Umarım siz de beğenirsiniz, şimdilik ben babalar diyarına geri dönüyorum!” diyerek paylaşmış. Sheeran yine meşhur gitarı ve vokalleriyle akustik bir parça ile hayranlarını sevindirmiş görünüyor. O zaman iyi dinlemeler!

2020’ye Dair Dinlemeniz Gereken En İyi 5 Albüm:

Everyday Life – Coldplay

Folklore – Taylor Swift

Women In Music Pt. III – HAIM

Fetch The Bolt Cutters – Fiona Apple

Chromatica – Lady Gaga

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Michael Kiwanuka  “Love & Hate”

Jessie Ware “Selfish Love”

Shania Twain “Man! I Feel Like A Woman!”

RENT (Original Broadway Cast Recording) “Seasons of Love”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

“Süheyla”

Senenin sonu sonuna geldiğimiz bu günlerde keyifli albümler çıkmaya devam ediyor!

Herkes için kötü geçen 2020 yılında üretebilmek gerçekten çok güçtü fakat her türlü güçlüğe rağmen üretebilen insanların bu sürecin kendilerine hissettirdiklerini, yaşattıklarını yarattıkları eserlere yansıtmasını inanılmaz takdir ediyorum.

Onlar bilmiyorlar mı kadın erkek ilişkilerine, bol elektronik alt yapılarla eller havaya şarkılar üretip, durmadan onunla bununla magazinde olmayı ama buna gerek duymadan hayatın onlara yaşattıkları anlatabilecekleri en iyi iletişim şekliyle bize sunuyorlar. İşte onlardan biri Melisa Uzunarslan…

Melisa’nın yeni albümü “Büyük Buhran” çok taze yepyeni şarkılarla bezenmiş keyifli bir albüm olmuş. Bu albümü benim içi anlatılamayacak duygularla sarıp sarmaladı… Anneannesi “Süheyla Hanım” için yazmış olduğu şarkı Süheyla Hanım’ı tanıyan biri olarak beni inanılmaz duygulandırdı. Zarif, narin tam bir hanımefendi olan Süheyla Hanım; bu günleri görmüş olsaydı onunla gurur duyardı. Bir insanı ölümsüzleştirmek istiyorsanız onun adıyla, onun için bir şeyler üretmek gerekir ve Melisa’da anneannesi için bunu yapmış kendisini tebrik ediyorum.

Albümün çıkış çalışması “Palavra Akustik” şarkısı ile yapıldı. Bu şarkı 2020’de belli bir kurum çatısı altında çalışmadan yaşamaya çalışan kişilerin, pandemi süresinde neler yaşadığını, hayatlarının nasıl güvencesiz olduğunu, ölmekten korkmak ve ölmek arasındaki o ince çizgiyi anlatmaya çalışan ve insanoğluna yaşatılan ve dayatılan hayat şartlarını anlatmış. Bir müzisyenin derdini anlatacak en güzel şekilde anlatmış kendini…

Albümün tüm kemanları kendisi tarafından çalınmış ve albümde “Palavra Akustik ve Süheyla” dışında Öksüz, Hadi Dön, Kıpır Akustik ve Bırakıp Gitme şarkıları da yer almakta.

Melisa’nın albüme bir kulak verin derim :)

Nefis bir albümün yolu açık olsun..

İrem Ezgimen / DikkatMüzik!

İçinden Geldiği Gibi Söyle!

Herkese Merhaba!

2020’nin son haftasına giriyoruz. Bu hafta, 25 Aralık’tan itibaren, dünyanın dört bir yanında Noel kutlamaları başlıyor ve yaklaşık iki hafta sürüyor. Sosyal medyamız Michael Bublé, Mariah Carey, Frank Sinatra, Dean Martin ve Wham!’in klasikleşmiş Christmas temalı parçalarıyla dolup taşarken azıcık da olsa 2020’nin karamsarlığından kurtuluyoruz. O zaman biraz kafamızı dağıtmak adına kulaklarımızı takalım yeni yıl ruhuna girip biraz uzaklaşalım. Bugünkü yazımda gözlerden kaçan biraz daha farklı tarzlarda birkaç albüm inceledim.

Miley Cyrus “Plastic Hearts” İle Rock Star Olarak Mı Dönüyor?

Miley Cyrus son yıllarda özel hayatıyla çok gündeme geldi ve hatta bu yüzden müzik çalışmalarının da biraz geri planda kalmasına neden oldu. Son albümüyle bu sefer karşımıza farklı bir havayla çıkıyor. Plastic Hearts albümü biraz pop ama çoğunlukla rock ağırlıklı diyebileceğimiz bir tarzda olmuş. Bunu özellikle belirtmemin sebebi Miley Cyrus’un müzik kariyerinde neredeyse her tarzda albüm yapmış olması. Ben rock tarzını Miley Cyrus’a yakıştırıyorum açıkçası. Hem asi karakterine ve tarzına çok uyuyor hem de ses rengi ile çok uyumlu. Bu çizgiden devam etse ne de güzel olur.

Şarkı sözlerinde tuttuğunu koparan ve “kim ne derse desin ben buyum” diyen Miley Cyrus’u görüyoruz. Duygusal ilişkilerin ardından toparlanıp güçlenen pes etmedim diye bağıran albümler bu senenin son çeyreğinde epey karşımıza çıktı.

Albümde klasik rockın imzasını Joan Jett & The Blackhearts, Billy Idol ve Stevie Nicks düetlerini gördüğümüzde anlıyoruz. Bunlara ek olarak bir de Blondie’den Heart of Glass ve The Cranberries’in Zombie parçalarının Cyrus’un konserlerinden canlı kaydedilmiş coverları bulunuyor ki ikisi de bence gayet başarılı olmuş ve kayıt kalitesi oldukça iyi.

Prisoner parçasında ise Dua Lipa eşlik etmiş Miley Cyrus’a. Rock esintileri taşıyan hareketli ve güzel bir şarkı tavsiye ederim.

Bu arada bu albümde özel olarak söylemem gereken bir parça var o da Stevie Nicks ile yaptığı Edge of Midnight düeti. Bu parça Stevie Nicks’in Edge of Seventeen parçası ile Cyrus’un albümdeki Midnight Sky parçasının birleştirilmesi ile ortaya çıkmış.

Benim gibi özellikle rock tarzını seven biriyseniz bu albüm hem 80’ler rock havası taşıyor hem de son dönem rock tarzını çok başarılı harmanlamış, bence özgün ve güzel bir tarz olmuş. İyi dinlemeler!

Albümde öne çıkan parçalar: Midnight Sky, Prisoners (feat. Dua Lipa), Heart of Glass.

Ólafur Arnalds “some kind of peace” ile İç Dünyanıza Bir Yolculuk..

Ólafur Arnalds’u bilen bilir kendisi multi-enstrümantalist bir müzisyen. Müzik hayatına bir metal grubunda davulcu olarak başlamış şimdilerde ise Royal Albert Hall’de sahne alan bir piyanist. Aynı zamanda çeşitli film ve dizilere hazırladığı besteleri de var.

Ólafur Arnalds albüm için tüm dünyada yayınlanan online bir ön tanıtım partisi yapmış ve herkes aynı anda dinlemiş. Bundaki asıl amaç insanların pandemi döneminde yalnız olmadıklarını hissetmesi ve bu albümün insanları bir araya getirmesi için bir sebep olmasını istemesiymiş. Yani albümün ismi gibi “bir tür barış”.

Albümden biraz bahsetmek gerekirse; elektronik müzik, klasik yaylılar ve piyanonun harika harmonisini içeren bir albüm yapmış. Albümde İngiliz müzisyen Bonobo, JFDR ve Alman şarkıcı-söz yazarı Josin birer parça ile kendisine eşlik etmiş.

Arnalds’ın bu albümdeki kişiler sadece müzisyen değil, aynı zamanda onun özel hayatına dahil olan dostları. Arnalds onlardan “hayatımın büyük bir bölümünde benimle beraberlerdi ve bu albüme ilham kaynağı oldular” diyerek bahsediyor.

Enstrümantal albümleri seviyorsanız ruhunuzu dinlendirecek bir albüm olmuş, mutlaka dinlemelisiniz!

Albümde öne çıkan parçalar; Loom (feat. Bonobo), Back to the Sky (feat. JFDR).

21 Aralık’ta JFDR ile birlikte albümden küçük bir session yayınladı, şöyle bırakıyorum.

Fiona Apple “Fetch the Bolt Cutters” ‘da Nasıl Hissediyorsa Öyle Söylüyor!

Fiona Apple’ı çoğumuz aslında hit olan parçası Criminal ‘dan biliyoruz ve kimimiz de Across the Universe yorumundan ismine aşina. Şimdilerde ise beşinci solo albümüyle karşımıza çıkıyor. Albümün ismi oldukça tuhaf;  “Cıvata Kesiciyi Getirin”! Apple, ilham kaynağını NPR’a verdiği röportajda, Netflix’te izlediği The Fall dizisinden Gillian Anderson’ın canlandırdığı bir karakterin repliğinden geldiğini söylüyor. İzlerken albümün isminin bu olması gerektiğine karar vermiş. Asıl demek istediği ise “kendinizi serbest bırakın, zincirlerinizden kurtulun!”

Albümde 13 parça yer alıyor. Albümün kesinlikle çok farklı ve kendine has bir tarzı olduğunu söylemem gerek. Fiona Apple albümü Venice Beach’teki evinde kaydetmiş. Piyano ve perküsyonun ağırlıklı olduğu albümde buna ek olarak sürprizler de var. Oldukça spontane şekilde konuşmalar, nefes alışverişi, tıkırtıları, el çırpmaları, köpek sesleri gibi sesleri de enstrümana dönüştürmüş. Dedim ya oldukça farklı bir albüm!

Şarkı sözlerini dikkatli dinlediğimizde Fiona Apple, toplumsal çatlaklara ve yozlaşmaya dikkat çekerek özgür, feminist ve aktivist yanını ön plana çıkarıyor. Albümü dinlerken “bu müzik bana ait, nasıl hissediyorsam özgürce söylüyorum” hissini uyandırıyor.

Albümden ilk videosu “Shameika” oldukça eğlenceli olmuş. Hem orijinal halini hem de videonun yapılış sürecini paylaşmışlar. İzlemek isterseniz diye hemen şuraya bırakıyorum.

Görünen o ki, Fiona Apple kendine has deneysel tarzıyla müzik dünyasında tüm formların dışına çıkarak bir devrim yaratmış. Bunu yaparken farkında mıydı bilemem ama birileri farketmiş olacak ki kendisi En İyi Alternatif Müzik Albümü dalında Grammy ödülüne aday ilan edildi!

Umarım kazanır, keyifli dinlemeler!

Albümde öne çıkan parçalar:  I Want You To Love Me, Under The Table, Fetch The Bolt Cutters.

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Seal “Kiss from a Rose”

Cher “If I Could Turn Back Time”

Tasmin Archer “Sleeping Satellite”

Salt-N-Pepa “Shoop”

The Cast of Netflix’s Film The Prom “Tonight Belongs To You”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!

2020 Nasıl Başladı / Nasıl Bitiyor?

Herkese Merhaba,

2020 yılı üzerimizden bir tır gibi geçti denebilir. Pandemi sürecinde hepimiz evlerimizdeyken müziğin iyileştirici gücü bence hepimizin kurtarıcısı oldu. Biz dinleyiciler için bir anda içine düştüğümüz bu olağanüstü durumda müzik; sarılıp ruhumuzu dinlendirecek bir ilaçtı. Müzisyenler açısından ise konserlerin ve tüm etkinliklerin iptali çok zor bir süreçti. Tüm bunlar bir yana bu süreçte birçok müzisyen kendini buldu ve aslında bu süreç onlara ilham kaynağı oldu. Dinleyicilerine canlı canlı ulaşamasalar da yeni bir şeyler üretip bir şekilde iletişim kurmak istediler. Bunun meyveleri de Aralık ayında dinleyiciye ulaştı. Bu yazımda onlardan bazılarını biraz inceleyelim istedim.

Taylor Swift ‘’Evermore’’

Son dönemde sosyal medya Taylor Swift’in son albümünden parçalar ile dolup taşıyor ve albümle ilgili yorumlar ise oldukça olumlu olmaya devam ediyor. Aslında Taylor Swift “Folklore” albümünü çıkaralı 5 ay olmuştu ama bu ay hayranlarını tekrar sevindirerek yeni bir albüm daha yayınladı. Swift; sosyal medyadan albümü paylaşırken ‘’13 yaşımdan beri 31 yaşıma girmek için sabırsızlanıyordum çünkü benim uğurlu sayımdı.  Bu yüzden de sizi şaşırtmak istedim. Her zaman doğum günlerimde çok düşünceliydiniz ve beni desteklediniz şimdi ise size bir şeyler verme sırası bende!’’ diyerek albümü hayranlarına ithaf ettiğini belirtti.

“Evermore” albümünü bir röportajında anlatırken ise “Folklore ‘un yayınlanışından sonra hissetiklerimden çok farklı hissediyorum. Evermore ile bir bakıma sessiz ve sükunet dolu bir sonuca ulaşmış hissediyoruz; bu albümle gerçekten gurur duyuyoruz’’ diye ekliyor.

Albüm kayıtları pandemi sürecinde büyük bir özenle gerçekleşmiş. Toplamda 15 parça bulunan albümü dinlediğinizde genel anlamda sakin, durgun ve ruhunuzu dinlendiren bir etki yaşıyorsunuz. Yağmurlu bir günde elinizde kahveniz ile dinlemek için harika.

Albümde Aaron Dessner, Jack Antonoff’a ek olarak The National’dan Bryce Dessner da Swift’in ekibine dahil olmuş.

Bon Iver, The National ve HAIM de albümde Taylor’a eşlik ediyorlar.

Şu aralar ise öne çıkan parçalar ise; willow , no body, no crime,  champagne problems.

Anlaşılan o ki pandemi süreci Taylor Swift’i yıldırmamış, durmak bilmeden çalışmış. Hayranları da bu durumdan epey memnun. E o zaman bana da iyi dinlemeler demek düşer!

Paul McCartney ‘’McCartney III’’

2020’nin sonuna yaklaşırken geçmişten rüzgarlar esmeye devam ediyor. Paul McCartney uzun bir aranın ardından solo albümünü yayınladı. Unutanlar olduysa diye hatırlatalım, Paul McCartney son solo albümünü 1980 yılında McCartney II ismiyle yayınlamıştı.

Albüm kayıtları bu yılın başında Sussex, İngiltere’de gerçekleşmiş ama pandemi nedeniyle haliyle prodüksiyonda gecikmeler yaşanmış. Ama pandemi süreci bütün müzisyenlere yaramış görünüyor çünkü bu zorlu dönem McCartney’i de çalışmaya teşvik etmiş ve her gün stüdyoya gidip kayıt yapmış. Kendisi bu süreçte çok eğlendiğini belirtiyor. Her parçaya yine kendi imzasını atmış zira Paul McCartney’nin o özel tınılarını duyabiliyorsunuz. Bu arada belirtmekte fayda var, Paul McCartney diğer iki solo albümünde olduğu gibi bu albümünde de baştan sona tüm enstrümanları kendisi çalıyor, şarkı sözleri, müzik ve vokallerin tümü de yine kendisine ait.

Albümün ilk müzik videosu ‘Find My Way’ i ise hayranlarıyla paylaştı.

Albümde öne çıkan parçalar;  Find My Way, Long Tailed Winter Bird ve Pretty Boys.

McCartney tüm bunların arasında Ringo Starr’ın albüm çalışmalarına da destek vermiş. Paul McCartney , Finneas ve Dave Grohl’un yapım sürecine dahil olduğu Starr’ın 5 parçalık EP albümü  ‘’Zoom In’’ 2021 yılında yayınlanacak. Ama bizi merakta bırakmamak için bir single’ı da yeni yıl hediyesi olarak paylaştı; ‘’Here’s To The Nights’’ı müzik platformlarında bulabilirsiniz.

Foster the People ‘’ In the Darkest of Nights, Let the Birds Sing’’

‘’Ben biraz farklı şeyler arıyorum’’ diyenleri şöyle alalım. Foster the People 6 parçalık EP’sini bu ay yayınladı. Buram buram 60’lar kokan EP, 60ları anımsatsa da özgünlüğünden asla ödün vermiyor. Arka plandaki elektronik klavye melodileri ve harmonik vokaller sizi hızlıca 60’larda alternatif bir evrene götürür gibi yapıyor ama sonra yavaş tempolu Under The Moon ile kendinize geliyorsunuz. Benzer tarzdaki diğer gruplara bir alt mesaj niteliğinde bir albüm olmuş gibi görünüyor zira oldukça farklı ve güzel bir işe imza atmışlar. Tipik parçalardan çok sıkıldım, ama biraz flashback de fena olmaz diyenlere, farklı ortaya karışık bir albüm deneyimlemek isteyenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.

Albümde öne çıkan parçalar: Cadillac, The Things We Do.

Lady Gaga ‘’Chromatica’’

Yılı kapatırken Lady Gaga’nın son albümü Chromatica’dan bahsetmezsem olmaz. Kendisini A Star Is Born’un soundtrack albümünden beri ortalarda görmüyorduk. Şimdi ise tam anlamıyla dönüşü muhteşem olmuş. Gaga ‘’Her şarkının ve müziğin kromatik gama sahip olduğunu gördük. Böylece tüm bu renkler, tüm sesler, böylece bizimle birlikte hayatla ilgili konuştuğumuz her şey, gördüğümüz ve hissettiğimiz çevremizde olan biten her şeyin matematiğini keşfettik’’ diyerek anlatıyor albümü.

Chromatica albümünde toplamda 16 parça bulunuyor ve üç bölüme ayrılmış. Ariana Grande, BLACKPINK ve Elton John da Lady Gaga’ya eşlik ederek birer düet yapmışlar. Albüm genel itibariyle oldukça enerjik ve hareketli, Gaga bildiğimiz elektropop-dans tarzına geri dönüş yapmış. Sanki son birkaç albümüne kıyasla o eski çılgın ruhunu bulmuş gibi. Bu özel hayatında yaşadığı duygusal ilişkilerin ve melankolinin etkisinden çıkıp iyileştiğine işaret edebilir mi acaba? Bunu bilemeyiz ama bence 2021’de bu albümle Lady Gaga evine bir Grammy daha götürebilir gibi görünüyor.

Albümde öne çıkan parçalar; Rain On Me (ft. Ariana Grande), Stupid Love, Sour Candy (ft. BLACKPINK)

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Hamilton (Original Broadway Cast Recording) ‘’The Room Where It Happens’’ 

Prince ‘’When The Doves Cry’’

David Bowie ‘’Let’s Dance’’

Billie Eilish ft. Khalid ‘’ Lovely’’

Ten Sharp ‘’You’’

Melis Ateş / DikkatMüzik!

Güzel şarkılarla uzun bir yola çıksak ya…

Şimdi bir düşünün; telefonu kapatıp, uzun bir yola çıkıyorsunuz.

Radyoda ise en sevdiğiniz uzun yol şarkıları çalıyor…

Son 1 aydır iş arkadaşlarım, yakın çevremdeki insanlar ve ben ne zaman “Evdeki Saat – Uzunlar” dinlesek hep gözümüzü kapatıp kendimizi uzun bir yolda giderken hayal ediyoruz sonrasında ise gerçek dünyaya dönüp “ahhh şöyle bir uzun yola çıksak. Yolda da bu şarkıyı dinlesek o yol hiç bitmese” diyoruz.

Geçtiğimiz günlerde “Sol Yanım” dizisinde de yer alan şarkı hem dizi izleyicisi, hem de hayranları tarafından tam not aldı. Evdeki Saat’i takipte kalmanızı ve şarkılarına kulak vermenizi öneririm.

“Uzunlar” ile başlayan yolculuğumuza ” Bir Rüya Gibi” ile devam edelim…

Sevgili Reha Hendem’i; Soul Stuff, Özlem Tekin, Bedük, Kargo gibi bir çok isim ve bir çok grupta bas gitar çalarken izlemiş olabilirsiniz. 2019 yılında çıkarmış olduğu “Sonunda ve Kalbin Yok mu” şarkılarının ardından, 2020 yılında “Hatırlarız” ve son olarak 4 Aralık’ta son single şarkısı “Bir Rüya Gibi” gibi ile dinleyicisiyle buluştu

“Bir Rüya Gibi” tam her şeyi geride bırakıp şehirden kaçarken arabada sesi sonuna kadar açıp dinlenilesi bir şarkı…

“Baktın Olmuyor (Akustik)” Can Ozan ve Deniz Tekin’in yüzümüze bir gülümseme konduruyor. Umut dolu, ışıl ışıl bir şarkı yapmışlar ve son zamanlarda radyolarda sık sık kulağıma gelen bu şarkı, insanın ruhunu dinlendiren türden.

Deniz Tekin’in kadife sesine ve Can Ozan’ın keyifli yorumuyla, tam da sözlerinde geçtiği gibi yüzümüzde bir tatlı gülümseme bırakıyor.

Biraz da 80’ler esintilerine kulak verelim.

Sufle’yi “Eski Köprünün Altında” yorumuyla tanıdıktan sonra 2017 yılında “Pus” albümlerini dinledik. 2018’de “Kayboldum” ve Gökcan Sanlıman’la “Fallin’ ” in ardından 2019 yılında üst üste yayınladıkları 4 ve 2020 yılında çıkardıkları 2 yeni teklinin ardından önce Nurettin Çolak ile “Tahtına Veda” sonrasında da, Can Ozan ile “Hiç Kimsenin Günahı Yok” şarkılarını paylaştılar.

İrem Ezgimen / Dikkatmuzik!

Yine Yeni Yeniden!

Yine uzun bir aranın ardından “Dikkat Müzik!” sayfalarına geri döndüm. Neler oldu, neler bitti kısmını çok uzatmadan hepinizin bildiği gibi hepimiz artık “evdeyiz!” ve tüm dünya gibi bizlerde zor zamanlar geçiriyoruz. Herkes yaşadığı zorlukların farkında olduğu için, sizlere yeniden aynı şeyleri düşündürüp, okutmaya niyetli değilim sadece yaşadığımız bu dönemi unutmamalıyız.

Yeniden yazmaya karar verirken “Neler olsun?” diye düşününce sadece müzik olmasını istemedim. Bu sefer hem müzik, hem de tiyatro, dans, sahne arkası, set arkası, diziler, oyuncular ve yolculuklar aklınıza gelen her şey olmasına karar verdim.

Eskiden bol bol konserlere, sergilere partilere bir araya gelirdik ama artık madem evdeyiz bari buralarda birbirimizle olalım. Madem hayat bizi biraz zorluyor ona hep birlikte direnelim ve hep birlikte bu zorlu süreci geçirelim. Birbirimize güç olalım.

Öncelikle; Zorlu Performans Sanatları Genel Müdürü Murat Abbas, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş’nin Genel Müdürü olduğu haberini aldım. Kendisinin böyle önemli bir göreve getirilmesi açıkçası beni çok mutlu etti çünkü bu zamana kadar Zorlu Performans Sanatları içerisinde yapılan tüm etkinlikleri, organizasyonları gördüğümüzde İstanbul için güzel bir soluk olacağına inanıyorum. Kendisinin başarılarının devamını diliyorum.

Geri dönmesinden çok mutlu olduğum bir grupla başlayacağım.

“GREN”

“GREN” ilk albümlerini 11 yıl önce kendi isimleriyle çıkarmış ve bu albümden “Sen” isimli şarkısına klip çekmişti. Kendi isimlerini taşıyan bu albümün prodüktörlüğü Tarkan Gözübüyük tarafından yapılmıştı.

11 yıl sonra Ferment Records etiketiyle yeni albümleri “Mevsimsiz İklimleri” piyasaya çıkaran grubun bu albümünde prodüktörlük ve aranjörlük görevini Görkem Karabudak üstlenmiş. Albümde 9 şarkı yer alıyor. Onları yeniden müzik piyasasında görmek çok güzel…

Gren’i tanımayanlar için;

Vokal – Gitar – Klavye: Nedim Zakuto

Gitar: Hakan Şeremetoğlu

Davul: Can Karamustafaoğlu 

 

“Onur Özdemir”

Namı diğer “Onurr” ama benim için “Sakin” grubunun solisti Onur Özdemir…

Sakin’i bilenler bilir 1999 yılında Ankara’da kurulan grup 2008’de Rakun Müzik etiketiyle “Hayat” adında 11 şarkılık bir albüm çıkarmıştı ve bul albümden “Denek Hayatım, Edepsiz Komedya” gibi şarkılarla müzik piyasasında kendinden çok söz ettirmişti.

Onur Özdemir’i biz sakinle tanıdıktan bir süre sonra (2015’te) “Onurr” olarak pop tarzında bir şarkı ile karşımıza çıktı. (Tabii bu sürece kadar bir çok müzisyene bestelerini, şarkı sözlerini verdi.) Bir süre sonra bol bol single ve keyifli bir albümle yoluna devam etti.

Bu arada ben ve benim gibi “Sakin” severler hem eski albümleri dinledi hem de internette bulunan eskiden konulmuş ama albüme konulmamış Sakin şarkılarını dinlemeye devam etti. Sesimizi duyan Onur bu konuyu da bizler için çözümledi ve albümde yer verilmemiş olan Sakin şarkılarını “Hayata” adıyla dijital platformda bir araya getirdi. (İyi ki de getirdi!)

Albüm favorilerim en başta tabii ki “Eksik Şarkı” ve ” İlk yara” ama işin aslı bu albüm özel her şarkısı da farklı bir güzellikte. “Hayat” bizler için güzel oldu ama bazı kitlelerin olumsuz yorumlarına maruz bıraktı. Onur bizler seni seviyoruz. Yüreğin hangi şarkıyı nasıl söylemeni istiyorsa öyle söyle!..

İyi ki “Hayata” albümünü bizlerle paylaştın!

Can Bonomo

2019 “Ruhum Bela” albümünün ardından bir sene sonra Avrupa Müzik etiketiyle “Yine Karşılaşırsak” isimli yeni teklisiyle dinleyicisiyle buluştu. Keyifli hatta bence nefis bir şarkı olmuş. Kesinlikle kulak verin bu şarkıya… Hepimizin hayatına dokunan cinsten sözler, muhteşem bir kış melankolisi… Şarkıyı açın, elinize bir bardak kahvenizi alıp, gökyüzüne bakın.

“Hiç bir şey olmamış gibi sussak. O bile yeter, o bile yeter, o bile yeter…”

 

İrem Ezgimen / Dikkat Müzik

Bir Başkadır dizi müzikleri

Yapımcı ve yönetmenliğini Berkun Oya’nın yaptığı, günlerdir konuşulan “Bir Başkadır” adlı Netflix dizisi hikayesi, oyunculukları ve çekimleri kadar müzikleriyle de dikkat çekiyor. İşte Türkiye’nin çok konuştuğu bu dizide geçen müzikler..

Bir Başkadır Dizi Müzikleri

Fragman

Canicule – Francis Lai

1.Bölüm

19:35 Bir Başkadır (Açılış Kredisi Teması) – Cem Yılmazer

43:19 Gündüzüm Seninle – Ferdi Özbeğen

Clair De Femme – Jean Musy

Emmanuel – Michel Colombier

2.Bölüm

04:16 Mourir D’aimer – Franck Pourcel

23:59 Mary’nin Teması – Stelvio Cipriani

41:33 O Günler – Ferdi Özbeğen

Gustavo – Cem Yılmazer

3.Bölüm

Canicule – Francis Lai

Mercury Falls (A) – West One Müzik Grubu

Rendezvous (A) – West One Müzik Grubu

Northbound Again (A) – West One Music Group

4.Bölüm

TYTB – Cem Yılmazer

Çölün Nefesi (A) – West One Music Group

Deprem – Cahit Berkay

hiçbiryer – Cem Yılmazer

Kuru Martini – Philippe Sarde

Ödüğümde Mezarıma Gelir Misin – Zerrin Özer

Re-Shashkin – Omar Faruk Tekbilek

Bosphore – Yönetmen Maurice Pialat

5.Bölüm

cembir – Cem Yılmazer

1 Adelfi – Stamatis Spanoudakis

Fidayda – Naz Müzik

Un Homme Qui Me Plait (Concerto Pour La Fin D’un Amour) – Francis Lai

6.Bölüm

Nuit Du 17 Ekim 2017 (Sıra 8) – Jean Musy

La Maison Est En Ruine – Claude Morgan, Michel Delpech, Jean-Michel Franck Rivat

Wrecking Ball (A) – West One Music Group

JM-SM009 – Jean Musy

Pacific Bliss (A) – West One Müzik Grubu

Beyaz Yıldırım – Charles Berstein

Seni Terk Edeceğim – Ferdi Özbeğen

7.Bölüm

TYTB – Cem Yılmazer

Un Homme Qui Me Plait (Concerto Pour La Fin D’un Amour) – Francis Lai

dayko – Cem Yılmazer

Garip Atmosfer – Setuniman

Clair De Femme (A5) (Tema Joue Au Toregatto) – Jean Musy

Arkadaşım – Cahit Berkay

8.Bölüm

Clair De Femme – Jean Musy

La Maison Est En Ruine – Claude Morgan, Michel Delpech, Jean-Michel Franck Rivat

Ceaser & Kleopatra Teması – Russ Örneği

L’ultima Neve Di Primavera – Franco Micalizzi

Clair De Femme (A5) (Tema Joue Au Toregatto) – Jean Musy

Han Sarhoş Hancı Sarhoş – Mahzuni Şerif

Çoban Yıldızı – İstanbul Gelişim Orkestrası

Sürü – Yılmaz Güney

Selda Bağcan : Üretmek beni dinçleştiriyor!

Protest müziğin önemli öncülerinden bir dünya starı Selda Bağcan çıkardığı ’40 Yılın 40 Şarkısı 2′ isimli albümüyle müzik dünyasını hareketlendirdi.

Usta sanatçı Selda Bağcan, “Karantinanın başlarında iyi değildim ama bu albüm çıkınca moralim bir anda düzeliverdi. Ürettikçe dinçleşiyorum. Kimse şu süreçte bir şey yapmazken ben yapmak istedim” dedi. ’40 Yılın 40 Şarkısı 2′ albümü kısa sürede hem müzik marketlerde hem de dijital platformlarda ilk sıraya kadar yükseldi.

Müzik otoriteleri ve müzik severler tarafından tarafından da aldığı güzel yorumlar karşısında da çok mutlu olduğunu dile getiren Selda Bağcan, kendine bir veliaht seçip seçmediğini de “Veliahttım var mı ? Bu ağır bir söylem olur ve benim seçebileceğim bir şey değil. Fakat yeğenim Serenad Bağcan çok iyi yetişiyor. El verdiğim çok isim var. Ben yardım etmeyi severim. Tüm sanatçılarımızdan memnunum.” diye konuştu.

Berkay “Kırgınım Ona” diyor

Türk Pop Müziğinin üretken isimlerinden Berkay yeni bir şarkıya daha imza attı. Sanatçı, yeni teklisi “Kırgınım Ona” ile sevenleriyle buluştu. 

“Taburcu”, “Lolita”, “Ömrümün Yarı Kalanı”, “Ele İnat”, “İzmirli”, “İnanırım”, “Gel Gel”, “Benim Hikayem”, “Sen Varsın”, “Ey Aşk”, “Yaz”, “Deliler” şarkılarıyla “Arabest” ve “İz” adını verdiği konsept albümünde yer alan şarkısıyla milyonların kalbini fetheden söz yazarı ve besteci Berkay, yeni şarkısı “Kırgınım Ona” ile yine adından söz ettirecek gibi gözüküyor.

 Son olarak geçtiğimiz kış çıkardığı “İki Hece” ismini verdiği şarkısı ile karantina günlerinde bile uzun bir süre müzik listelerinin zirvesinden inmeyen Berkay’ ın yeni şarkısı “Kırgınım Ona” nın sözü Mert Carim & Ece Ölçer, müziği Mert Carim, düzenlemesi ise Serkan Ölçer imzası taşıyor. 

Sezen Aksu’dan sürpriz: “Konduramadım”

Sezen Aksu’nun Okay Barış ile birlikte dinleyicileriyle paylaştığı yeni şarkısı “Konduramadım”, dijital platformlarda yerini alırken sanatçı dostlarıyla birlikte hazırlanan özel bir video klip de Youtube’da yayınlandı. Sezen Aksu, yeni şarkısıyla ilgili bir de mesaj yayınladı.

Tekrar merhabalar,

Bu yeni demo projesinde üstelik de tam pandemiye denk gelen süreçte sunduğumuz hüzünlü şarkılar muhtemelen içinizi kıymıştır, en azından benim içimi kıydı. J Bu nedenle bu hafta Demo 2 projesine küçük bir ara verip hareketli, hafif, neşeli ve yepyeni bir şarkı seçtim. Okay Barış ile düet yaptığımız bu şarkının adı: KONDURAMADIM. Muhtemelen bu sunumun altında başka bir yazı olacaktı ancak son anda büyük bir sürprizle karşılaştım. Normalde sürpriz sevmem pek ama bu defa sevinçten ağzımı toplayamadım resmen. Seyrettiğiniz video başta sevgili dostum Demet Akbağ olmak üzere klipteki sırayla; Zeynep Bastık, Şanışer, Simge Sağın, Murda, Ayşe Özyılmazel, Kalben, Edis, Ezhel, Mabel Matiz’in bana doğum günü hediyesi. Her birini canıma sokmak istediğim, her birinden öğrendiğim yeni bilgiler için şükran duyduğum bu güzel insanlara teşekkür yetmez elbette… Bu yüzden yüksek müsaadelerinizle bu haftanın şarkısı önce onlara gelsin, sonra ömürlük sizin zaten. J Kendinize ve birbirinize iyi bakın…

Bu arada sınavlara girecek olan genç arkadaşlara başarılar diliyorum. Koşulları değiştirmenin mümkün olmadığı bazı zamanlar vardır, rasyonel düşünce böyle zamanlarda çok önemlidir, çözüm odaklı olmak ve neden-sonuç ilişkisini doğru analiz etmek gerekir; bunu yapabilmek güdülerimizi kontrol etme imkanı da sağlar bize. Kalbim ve dualarım sizinle, sınava girdiğinizde de dua ediyor olacağım… Mevlana’nın sözleriyle bitiriyorum: “Ümitsizliğin ardında nice ümitler var, karanlığın ardında nice güneşler var…”

Not: Şarkımızın iki versiyonu var, bu versiyon Ozan Bayraşa’nın Rework’u. (“Rework” teknik bir terim, bir tür yeniden üretim anlamını taşıyor.)  Orijinal versiyonunu ise Okay Barış’ın düzenlemesiyle bütün müzik platformlarından dinleyebilirsiniz.  

Öpemiyom, öpüşmek yasak…

SEZEN

Arabeskin yeni starı

Arabesk müziğinin yeni ismi Meltem Erensoylu, Ferdi Tayfur’un ‘Sevda Yelleri’ adlı şarkısını piyasaya sundu.

2019 yılının son yarısına önce Cameron Cartio feat Khaled’in söylediği ‘Henna’ şarkısının Türkçe adaptasyonu ‘Hey Ya’ ile müzik dünyasında adını duyuran Meltem Erensoylu, Ferdi Tayfur’un ‘Sevda Yelleri’ adlı şarkısını yeniden yorumladı. Şarkının düzenlemesini Mustafa Ceceli yaptı.

Başarı grafiği günden günde yükselen müzik eleştirmenleri tarafından arabesk müziğin yeni kadın starı olarak gösterilen Meltem Erensoylu ilk albümümün de prodüktörü olan aynı zamanda albümde hem vokal yapıp, gitar çalan ve klibinin de yönetmenliğini yapan Ferdi Tayfur’ vefa örneği göstererek onun şarkısı olan “Sevda Yelleri”ni yeniden yorumladı. Ferdi Tayfur’a sonsuz teşekkürlerini ileten ve en büyük isteğinin Ferdi Baba ile bir düet olduğunu söyleyen Meltem Erensoylu’nun şarkısı dijital platformlarla da en çok dinlenilen listesinde yerini aldı.

‘KİMYAMIZ UYUŞTU’

Meltem Erensoylu’yla kimyalarının uyuştuğunu belirten Mustafa Ceceli, proje ile ilgili şöyle konuştu: “Meltem inanılmaz güzel okudu bu şarkıyı. Geçtiğimiz sene Ferdi Tayfur’un ‘Bana da Söyle’ şarkısının yüksek başarısına tanıklık ettik. İnşallah bu sene de ‘Sevda Yelleri’nin başarısına tanık oluruz.” Ferdi Tayfur’un uzun zamandır sektörde olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirten Ceceli, “Biz o eksikliği hissettirmemek adına duayenin, şarkısını Meltem Erensoylu’yla seslendirdik.” dedi.

Efza’dan “Şairin Kelimeleri”

“Hüzün Kokar Bu Şarkı”, “Isınsın Biraz” ve “Düzen” teklileri ile müzikseverlerle buluşan ve  İki Kafa Bi’ Ruhdaş isimli EP yi yayımlayan Efza, yeni bir şarkısını müzikseverlerin beğenisine sundu.

İronik ve oldukça şüpheci ancak bir o kadar da sıkıcılıktan uzak ve her bir yüklemin değeri bilenerek yazılmış “Şairin Kelimeleri”nde Efza’nın neredeyse imza niteliğine sahip form ve denge konularında genç bir söz yazarının ustaca yaklaşımını görüyoruz.

“Şairin Kelimeleri”nde yeniden hikayeleştirdiği şarkı sözleri ile elektronik sesler, drum kitler ve canlı enstrümanların birliktelikleri, yer yer perküsyonlar, Jazzy Hop ritimleri tadında aksak bir üslup dikkat çekiyor.

Efza yeni single’ı “Şairin Kelimeleri”ni, ‘’bazı hayatlar vardır… Öncesi, sonrası ya da andayım. Ben anda mıyım?’’  cümleleriyle tanımlıyor.

Buket Bengisu’dan yeni tekli: “Asla Asla”

Başarılı sahne performanslarıyla tanınan güçlü yorumcu Buket Bengisu, söz
ve müziği Doğan Kospançalı’ya ait “Asla Asla” isimli ilk teklisiyle karşımızda.2002 yılında Türkiye’yi Eurovision’da da temsil eden sanatçı güçlü yorumu ile dikkat çekiyor.

Düzenlemesi Eser Taşkıran ve Doğan Kospançalı tarafından yapılan şarkıya
gitarda Erdem Sökmen, flütte ve vokalde Doğan Kospançalı, perdesiz bas gitar
ve piyanoda Eser Taşkıran katkıda bulunan isimler. Kayıt ve miks de yine Eser
Taşkıran’a ait.

Yapımcılığını Cem Sayar’ın üstlendiği şarkının klibi, zorunlu ev istirahatı
sürecinde Doğan Kospançalı tarafından stok görüntülerle, sıfır maliyetle
oluşturulmuş.

Buket Bengisu’nun “Asla Asla” isimli ilk teklisi, CS Music & Media etiketiyle
tüm dijital platformlarda yayına girerken video klibi de Youtube’da yayınlandı.

Sertab’dan yeni İngilizce şarkı

12 Haziran’da yayınlanacak yeni albümünde ‘Who’s Gonna End’ adlı İngilizce şarkısının olacağını söyleyen Sertab Erener, “Öyle güzel oldu ki. Başı rap ve müziği duymanız lazım” dedi.

BİRLEŞMİŞ Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye, sosyal medyada “Yeni Ufuklar COVID-19 Sohbetleri” serisi başlattı. Proje kapsamında önceki akşam Instagram’da yapılan canlı yayına Sertab Erener konuk oldu. UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi Mert Fırat’ın sorularını yanıtlayan ünlü sanatçı, karantina günlerine ilişkin şunları söyledi: “Bu ömre bir depandemi sığdırmış olduk. Annemi çok özledim. Ne kadar korunursak o kadar hızlı atlatacağız. Bunun bilinciyle evde oturuyoruz.”

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye, sosyal medyada “Yeni Ufuklar COVID-19 Sohbetleri” serisi başlattı. Proje kapsamında önceki akşam Instagram’da yapılan canlı yayına Sertab Erener konuk oldu. UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi Mert Fırat’ın sorularını yanıtlayan ünlü sanatçı, karantina günlerine ilişkin şunları söyledi: “Bu ömre bir depandemi sığdırmış olduk. Annemi çok özledim. Ne kadar korunursak o kadar hızlı atlatacağız. Bunun bilinciyle evde oturuyoruz.”

FİNALDE LANSE EDECEKTİK
Müzik çalışmalarından da bahseden Sertab Erener, “Who’s Gonna End” adlı İngilizce şarkısının çıkışının salgın nedeniyle ertelendiğini açıkladı: “15 Mayıs’ta single’ım çıkıyor. Adı ‘Bu Dünya’. İngilizce şarkım ‘Who’s Gonna End’ var bir de. Öyle güzel oldu ki. Aslında planlarımız çok büyüktü. Amacımız şarkıyı İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi final maçında lanse etmekti. 3-4 yıllık projenin sonuna gelmiştik. Onu da 12 Haziran’da çıkacak albümümde kullanmaya karar verdim. Başı rap ve müziği duymanız lazım.”

PROFESYONEL HASTAYIM
Sertab Erener, koronavirüsle mücadelede ön cephede savaşan sağlık çalışanları için şöyle dedi: “Ben profesyonel hastayım. Çocukluğumdan bu yana doktor ve hemşirelerleyim. Verdikleri emeği iyi biliyorum. Onlar kanatsız melekler. Onları pamuklara sarmamız, iyi bakmamız lazım.”

Deeperise & Jabbar’dan yeni bir hit: “Güzelliğin On Para Etmez”

Yayımladıkları şarkılarıyla adından sıkça söz ettiren Türk Elektronik müziğinin sevilen ve başarılı müzisyenleri Deeperise & Jabbar’ın yeni hiti “Güzellin On Para Etmez” Avrupa Müzik markasıyla 1 Mayıs Cuma günü tüm dijital platformlar ve radyolarda yerini aldı.

Sözü ve müziği tarihimizin en önemli halk ozanlarından Aşık Veysel’e ait “Güzelliğin On Para Etmez, Jabbar’ın yorumu ve müziğinde öne çıkan drumlar, bass – gitar, saz ve brass gibi canlı enstrümanlarla dinleyicilere tam bir müzik şöleni sunuyor. Şarkının kaydı ise Mehmet Cem Ünal imzası taşıyor.

Deeperise, daha önce yayımladığı “Raf (feat. Jabbar)”, “Move On (feat. Jabbar)”, “Geçmiş Değişmez (feat. Jabbar)”, İngilizce versiyonu “One By One (feat. Jabbar)” ve “Bildiğim Gibi (feat. Nilipek.)” isimli çalışmalarıyla büyük beğeni topladı ve 80 milyondan fazla izlenen video klipleriyle uzun bir süre müzik listelerinin zirvesinde kaldı.

Corona günlerinin çalışkan ismi Cerem Onurluer

Sahnelerin genç assolistlerinden Cerem Onurluer, Corona günlerinde sevenlerine moral olmak için şarkılarını birbiri ardına yayınlıyor. Genç sanatçı “İnsafsız” şarkısının hemen ardından yeni bir single hazırladı. “Zamanı Değil”, 28 Nisan’da Azka Müzik etiketiyle yayınlandı ve dijital platformlarda yayına girdi. Klip de aynı gün müzikseverlerin beğenisine sunuldu.

Liseyi İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nın Çalgı Bölümü’nde okuyan, şu an aynı okulda Piyano ve Viyolonsel Bölümü’nde üniversite eğitimi alan Cerem Onurluer, korona günlerinde müzik çalışmalarına hız verdi.

Merhum sanatçı İbrahim Erkal’ın unutulmaz eseri “İnsafsız”ı seslendirerek müzik listelerini altüst eden Onurluer, sevenlerini fazla bekletmeden yeni bir şarkı hazırladı. Etkileyici yorumuyla büyük beğeni toplayan sanatçı, büyüleyici sesiyle yine bir duygusal şarkıya hayat verdi: “Zamanı Değil”.

TARİHİ BİNADA KLİP

Söz ve müziği Hüsniye Kaya’ya ait “Zamanı Değil” şarkısının aranjesine Umut Açıkgöz imza attı. “Sahnelerin en genç assolisti” olarak adından söz ettiren Cerem Onurluer, şarkının klibi için İstanbul Kadıköy Lisesi’nin tarihi binasında kamera karşısına geçti. Çarpıcı sahnelerin yer aldığı klibin yönetmen koltuğunda ise Emrah Özbilen oturdu.

Kenan Bilgiç’ten “Düğüm Düğüm”

Türkiye’nin köklü progresif rock grubu Gevende’nin sesi olarak tanınan, yaptığı film müzikleri ile adından söz ettiren, LU Records’un kurucusu, prodüktör, besteci ve gitarist Ahmet Kenan Bilgiç yeni albümünün ilk teklisi “düğümdüğüm”ü LU Records etiketiyle 15 Mayıs’ta yayımlıyor.

Bilgiç, solo albümünün ilk teklisinde alternatif bir akustik-elektronik ses dünyası ile dinleyici ile buluşurken bizi nasıl bir albüm beklediğinin ipuçlarını veriyor. Her projesinde farklı yaklaşımlarla karşımıza çıkan sanatçı, bu teklisinde şarkıcı – söz yazarı kimliğini elektronik davul ve synthesizer evreniyle buluşturuyor. Melankolik bir iç hesaplaşmayı anlatan parça cesurca dansa evriliyor.

Albümü pandemi sürecinde paylaşacak olan Bilgiç, kapağı dinleyicileriyle ortak bir hatıra olarak tasarladı. Sanatçı, izolasyon döneminde evde kalan dinleyicilerine bir çağrıda bulundu ve herkesin evinden görebildiği gökyüzünün fotoğrafını çekmesini istedi. Kapak hiç müdahale edilmeden, gönderildiği hali ile kullanılan iki yüze yakın görselin kolajından oluşuyor.

Geçtiğimiz sonbaharın başında “Şey Şey Şey” isimli teklisini yayımlayan Bilgiç, Mart ayında da dünya prömiyerini New York Indian Film Festivali’nde yapan Amerikan bağımsız filmi Draupadi Unleashed için bestelediği müzikleri soundtrack olarak yayımlamıştı.

Biyografi

Ahmet Kenan Bilgiç, Sundance Film Festivali’nde prömiyerini yapan Sarmaşık (2015) ve aynı festivalden Büyük Jüri Ödülü ile dönen Kelebekler (2018) filmlerinin müziklerini besteledi ve müzik süpervizörlüğünü üstlendi. 2011’de yaptığı ilk uzun metraj film müziği Atlıkarınca (2010) ile 30. Istanbul Film Festivali’nde Altın Lale En İyi Film Müziği Ödülü’nü aldı ve birçok film ve görsel projeler için müzik besteledi.

Bilgiç, 2018’de film müziklerini odağına alan LU Records’u kurdu ve birçok soundtrack albümü yayımladı. Almanya’nın önemli avangart tiyatrolarından HAU’da sahnelenen Serenade müzikalinde hem besteci hem oyuncu olarak yer alan Bilgiç, 2019 Tallinn Film Festivali’nde jüri olarak yer aldı ve geçtiğimiz yıl, Serkan Emre Çiftçi ile, İngiltere yapımı “Substratum Live Mapping & Dance” projesi için yaptığı müzik ve ses tasarımı ile “U.K. Theatre & Technology Awards – Best Innovation in Sound” ödülünü aldı. Ayrıca Ahmet Kenan Bilgiç, 39. İstanbul Film Festivali Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü jürisinde yer alacak.

One Love Festival 15 Geri Döndü…

4 yıl aradan sonra “Birlikte Güzel” tarafından “Pozitif” deneyimi ile 15.’si gerçekleştirilen One Love Festival’li resmen kucakladık.

1563786269_OneLoveFestival15_BB_22072019

Ne kadar özlemişiz festivallerde buluşmayı… Hep beraber eğlenmeyi, gerçek samimiyeti, kavgasız, gürültüsüz 7/24  müzik sesleriyle dans etmeyi fark ettim ki; hep beraber bir şeyler yapmayı özlemişiz…

Aslına bakarsanız her sene bir çok festival oluyor ülkemizde ama yaşı benim gibi 30’ları geçen bir nesil var ve bizlerin alışkın olduğu havayı yeniden soluyabilmek bundan 4 sene önceye büyük bir özlemle geri dönebilmek ve yeniden tazelenmek için inanılmaz keyifli bir atmosfer yaratılmıştı.

One Love Festival 15; İstanbul Parkorman ve Volkswagen Arena olmak üzere 2 ayrı mekanda, Birlikte Güzel, Kendine Has, Redbull, Audioban Music Embassy ve King sahnelerinde toplam 30 performans sergilendi. 25 bin müziksever, Years&Years, The Blaze, Michael Kiwanuka, Michael Kiwanuka, Gaye Su Akyol, Oh Land, Al’york, Palms Trax, The Black Madonna ve Black Merlin gibi yerli ve yabancı birçok müzisyen sahne aldı.

Geçmişteki bir çok festivali ne kadar özlediğimizi hatırlattığınız için ve bize güzel bir hafta sonu yaşattığınız için teşekkürler…

 

1563786056_Michael_Kiwanuka__2_

İnstagram: @iremezgimen

 

 

 

Saden “Aşkım” ile romantik günlere götürüyor

Uzun zamandır sevenleriyle buluşmayı bekleyen Saden, sıcak ve romantik bir aşk şarkısı olan “Aşkım” ile bizi geçmişin tatlı günlerine götürüyor. Saden’in ses rengi ve yorumuyla dinleyenlere masalsı bir hava yaratan “Aşkım” ın söz ve müziği Saden’e, aranjesi ise Okan Akı’ya ait.

DNC Yapım olarak tüm dijital platformlardaki yerini alan “Aşkım” şarkısına şarkının enerjisini yansıtan nostalji tarzında keyifli bir klip çekildi. Erkan Nas yönetmenliğinde Beykoz Kundura Fabrikası’nda çekilen klipte Saden, eski döneme ait renkli kıyafetler içinde oyunculuk gücünü sergiledi ve pozitif enerjisini ekranlara yansıttı. Klip dijital platformlardaki ve müzik kanallarındaki yerini aldı.

Melis Danışmend: “Bazı Günler Unutulmaz”

2016 çıkışlı “Ve Ev” albümüne hiç klip çekmeyen fakat bu kararını bir dinleyicisinden gelen duygu yüklü mesaj sebebiyle değiştiren Melis Danişmend, üç yılın ardından Bazı Günler Unutulmaz’a yönetmen Levent Sevi ile birlikte bir video hazırladı.

1962 yılında Heybeliada’da çekilen ve müzisyen Jak Esim’in ailesine ait olan çok özel görüntüler Bazı Günler Unutulmaz’ın hikayesini çok hisli bir noktaya taşırken, Melis Danişmend videonun ortaya çıkış hikayesini şöyle anlattı:

“Aklımda eskilere ait bir plaj görüntüsü, naif insanlar vardı. Yönetmen arkadaşım Levent Sevi’ye bu fikrimden bahsettiğimde harika bir öneriyle geldi. Yıllardır Sefarad müziğini eşi Janet Hanım’la mükemmel şekilde yorumlayan Jak Esim’in babası Nesim Esim tarafından çekilmiş eski aile görüntüleri. Heybeliada, 1962… Jak Bey büyük bir incelikle videolarını kullanmamıza izin verdi. Levent’le oturduk, gözlerimiz dola dola kurgusunu yaptık. Eskilere aşık, eski zamanlara hayran bir insan olarak en sevdiğim kliplerimden biri oldu bu” diyen Danişmend, albümün ilk ve son videosuyla ona veda etmek istediğini ve artık yeni şarkılar için hazırlık yaptığını söylüyor.

Berkay’dan sürpriz şarkılar

Berkay, sevenlerini bu defa “İZ” adını verdiği yeni albümüyle selamlıyor. Berkay’ın geçmiş yılların çok sevilen ve bugün hala çok dinlenen şarkılarından seçtiği 11 parçayı içeren “İZ” albümü, sanatçının müzikal kariyerindeki en güçlü albümlerden biri olmaya şimdiden aday. Başarılı sanatçı merakla beklenen yeni albümünü Avrupa Müzik markasıyla 31 Mayıs tarihinde yayınlıyor.

“Taburcu”, “Lolita”, “Ömrümün Yarı Kalanı”, “Ele İnat”, “İzmirli”, “İnanırım”, “Gel Gel”, “Benim Hikayem”, “Sen Varsın”, “Ey Aşk”, “Yaz”, “Deliler” şarkılarıyla ve “AraBest” adını verdiği konsept albümündeki şarkılarıyla müzik severlerin kalbinde yer edinen şarkıcı, söz yazarı ve besteci Berkay dinleyenlerine “İZ” adını verdiği albümü ile sürpriz yapıyor.

Geçmiş yıllarda müzikseverlerle buluşan ancak bugün hala çok dinlenen, dünden bugüne uzanan 11 şarkıyı “İZ” adını verdiği albümünde yorumlayan Berkay’ın ilk çıkış şarkısı yıllar önce Aşkın Nur Yengi tarafından seslendirilen sözleri Sezen Aksu’ya, müziği Gioanis Parios ve Antonios Vardis’e ait olan “Ayrılmam”. Berkay’ın Türk Pop Müziğinin özel şarkılarını kendine özgü yorumuyla seslendirdiği “İZ” albümünde düzenlemelerde Çağrı Telkıvıran ve Bora Uzer imzası bulunuyor. “İZ” albümün klibini ve fotoğraflarını ise Murat Joker çekti.

Birbirinden hit 11 şarkının yer aldığı albüm “İZ” tüm dijital kanallar ve radyolarda yerini alıyor.

İrem Derici’den “Mest Of”

Pop müziğin beğenilen sesi İrem Derici, bir süredir yoğun bir şekilde hazırlandığı yeni albümünü çıkardı. “Mest Of” adını verdiği albümünde kendisinin en sevdiği, mest olduğu şarkıları seslendiren genç şarkıcı albümü için ‘Bu albümdeki şarkılar beni mest eden şarkılar. Dinleyicime hediyem olsun’ diyor.

“Kalbimin Tek Sahibine, Düşler Ülkesinin Gel Git Akıllısı, Dantel , Aşk Eşittir Biz, Evlenmene Bak, Zorun Ne Sevgilim, Bazı Aşklar yarım Kalmalı , Meftun” gibi bir çok şarkısıyla dinlenme ve izlenme rekorları kıran yeni nesil Pop Star İrem Derici geçmiş yılların sevilen şarkılarını yorumladığı yepyeni bir proje albüme imzasını attı. “Mest Of” adını verdiği yeni albümünde Aşkın Tuna, Ayhan Çakar, Feyyaz Kuruş, Kenan Doğulu, Sadun Ersönmez, Seda Akay, Sibel Alaş ve Sezen Aksu’nun sevilen şarkılarının yorumlandığı 8 ayrı İrem Derici şarkısı yer alıyor.

“Mest Of” albümü için Türk Pop Müziği’nin geçmişten günümüze kulaklarımızda yer eden şarkıları arasından ‘söylemekten hoşlandığı şarkılar’ arasından seçim yapan İrem Derici, şarkı seçiminde tercihini kendisini mest eden şarkılardan yana kullandığını söylüyor: ‘Bu şarkılar hakikaten beni ezelden beri mest eden şarkılar. Benim kendi mest of’ um… Dinlerken mest olduğum bu güzel şarkıları bir de ben seslendirmek istedim. Bu albüm dinleyicime benden bir hediye’ cümleleriyle duygularını ifade ediyor.

Prodüktörlüğünü ünlü iletişimci Özgür Aras’ın yaptığı Mest Of albümünü geçtiğimiz gün müzikseverlerle buluşturan İrem Derici şarkıların düzenlemelerinde Alper Atakan ve Mustafa Ceceli ile çalıştı. DMC etiketi ile müzik marketlerde yerini alan geçmiş yılların en sevilen şarkılarını kulaklarımızın pasını alacak yorumuyla yeniden seslendiren İrem Derici’nin “Mest Of” albümünün fotoğraflarını Lara Sayılgan çekti.

Sabancı Üniversitesi “Offtown” festivali 4 Mayıs’ta!

Sabancı Üniversitesi, bu yıl geleneksel bahar şenliği konseptine meydan okuyan alternatif bir festival düzenliyor: “OffTown Festival’19”.

Offtown Festival, bu sene 4 Mayıs 2019 Cumartesi günü özgür ruhları şehirden kaçmaya davet ediyor. Offtown Festival öğlen 12.30’da kapılarını ziyaretçilerine açıyor.
Sabancı Üniversitesi kampüsünde gerçekleşen Offtown Festival hepsinin kendine göre bir konsepti olan dört farklı ‘Town’dan oluşuyor:

Dünya mutfaklarından çok çeşitli tatlar ile tanışacağınız Food Court alanında misafirler çok lezzetli zamanlar geçirmeye bekleniyor.

Kendine vakit ayırmak isteyenler Town of Arts and Hobbies ile sosyal ve kültürel etkinliklerin bir araya geldiği, birçok farklı tasarımcının bulunduğu standlarda keyifli vakit geçirebilecek.

İçindeki dansçıyı ortaya çıkarmak isteyenlere Town of Dance and Chill: Özgürce dans edebileceğiniz, dans hocalarıyla workshoplar yapabileceğiniz, çimlerde rahatlayıp uzanıp takılabileceğiniz Town of Dance&Chill. Zaman durmuşcasına sizleri hep beraber dans etmek için doğru adres.

Rekabeti sevenlere ve sınırları zorlayanlara ise Town of Sports: Meydan okumayı sevenleri, benim hayatım spor diyenleri, “profesyonel değilsek ne olmuş ben bunların altından kalkarım” diye kendine güvenenleri Town of Sports ağırlıyor. Korfball oyun alanına, Penaltı yarışmalarına, Archery Tag ile hedefleri on ikiden vurmaya, denge benim işim diyenler için Slackline alanına, Frizbi oynamaya ve daha birçok aktivitenin gerçekleşeceği Town of Sports da gençler farklı spor dalları için bir araya geliyor.

Gün boyu çimlerin üzerinde müzik dinleyip, dans edenlerin olmazsa olmazı Town of Music!

Ve festivali doruk noktasına ulaştıran ünlü sanatçıların ağırlandığı The Main Stage! Alandaki aktiviteler ziyaretçileri festival atmosferiyle bütünleştirirken 15.45’te Main Stage’de müziğin sesi duyulmaya başlıyor.

Offtown Festival Konser Programı :

Main Stage
15.45-16.45- Birileri
17.00-18.00- Zeytin
18.30-19.30 – Mind Shifter
19.45-20.30 – Deniz Tekin
20.45-21.30 – DJ Funky “C”
22.15-23.30 – Son Feci Bisiklet
23.50-01.05 – Hey! Douglas

Tarih: 4 Mayıs Cumartesi 2019
Saat: 12.30
Yer: Sabancı Üniversitesi Kampüsü /Tuzla

 

Telli Turnam’a yeni versiyon

Elif Buse Doğan ve müzisyen Tarık İster, Türk halk müziğinin en sevilen eserlerinden biri olan “Telli Turnam” eserine yeni bir versiyon yaptı. Avrupa Müzik markasıyla dijital platformlarda dinleyiciyle buluşan ve söz ve müziği ünlü halk ozanı Musa Eroğlu’na ait olan türkünün bu yeni versiyonunun aranjörlüğünü ise Tarık İster üstlendi. Çalışmada batı müziğinin düzenleme ve çok sesli anlayışının başarılı bir şekilde uygulanması dikkat çekiyor.

Eren Yolcu’nun sazıyla renk kattığı teklinin kamera arkasına ise Alişan Günay Yıldırım geçti. Küçük yaşlardan itibaren halk müziğine gönül veren, kadife sesi ve eğitimiyle müzik piyasasında kendisine bir yer edinen Elif Buse Doğan, yeni çalışmasıyla türküleri gençlere sevdirmeyi amaçladığını belirtti.

Bilal Sonses ve Bengü’den “İçimden Gelmiyor”

Yaptığı şarkılarla adından söz ettiren ve her geçen gün başarı grafiği hızla yükselen Bilal Sonses ile Türk pop müziğinin önemli temsilcilerinden annelik heyecanıyla gün sayan Bengü yeni bir şarkı için biraraya geldi. Sözü, bestesi ve aranjesi Bilal Sonses imzalı “İçimden Gelmiyor” şarkısında düet yapan ikilinin video klibi de gösterime girdi. Wovie etiketiyle yayınlanan “İçimden Gelmiyor” şarkısının videosu Ahmet Can Tekin yönetmenliğinde Beykoz Kundura Fabrikası’nda çekildi.

Ceren İdil “Düşünme” diyor

Uzun zamandır sanatla iç içe bir hayat yaşayan ve eğitimini hala Hacettepe Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde sürdüren 24 yaşındaki genç müzisyen Ceren İdil, ilk single’ı “Sessiz Sakin”i 2018 yılında müzikseverle paylaşmış ve kısa sürede müzik sahnesinin dikkatini çekmişti.

2014 – 2015 yılları arasında punk grubu Zoo’da vokalistlik yaptıktan sonra yolu prodüktör Eren Erdol ile kesişen Ceren İdil, çalışmalarını hızlandırarak müzik kariyerine güçlü bir giriş yapmayı başardı.

Kendi kurduğu plak şirketi olan Bachi Bouzouk’tan yeni teklisi “Düşünme” yi yayımlayan Ceren yaşamına ve çalışmalarına Prag’da devam ediyor.

Can Bonomo’dan 5. albüm: “Ruhum Bela”

Her projesinde farklı ve yenilikçi işlere imza atmasıyla tanınan Can Bonomo “Ruhum Bela” adını taşıyan 5. albümünü Avrupa Müzik markasıyla müzikseverlerin beğenisine sundu. Yaklaşık bir senedir çalışmalarını sürdürdüğü “Ruhum Bela” albümünde 10 şarkıya yer veren Can Bonomo’nun yeni albüm kayıtları The FatLab’de Ali Rıza Şahenk, tarafından yapıldı.

Albümde bulunan 7 şarkının düzenlemesini, diğer albümlerinde de beraber çalıştığı Can Saban, 2 şarkının düzenlemesini Sabi Saltiel ve 1 şarkının düzenlemesini sahne arkadaşı Emre Kula yaptı. Albümün bazı şarkılarında vokal ve vokal koçluğunu ise Fatma Turgut ve Özge Fışkın üstlendi.

Albümlerindeki şarkılarda çeşitlilik sunan Can Bonomo, Nazım Hikmet’ten Atilla İlhan’a, Ulvi Cemal Erkin’den Peter Doherty’ye kadar yıllardır beslendiği sayısız değerli ismin çok kültürlü YakınDoğu müziğini “İstanbul müziği” olarak tanımlıyor.

Bonomo, müzikseverlere yayınladığı mesajında albüm haberini şu sözleriyle duyurdu :

Merhaba Rock’n Rolla;

5. stüdyo albümümüz ‘’Ruhum Bela’’ 5 Nisan’da çıktı. Yemin ediyorum bir heyecan fırtınası yaşıyoruz. Kimsenin ruhu bela filan değil şu an. Bilakis göç mevsimini bekleyen heyecanlı küçük güvercinler gibiyiz. ”Güvercinler göç eder mi?’’ yazmak durumunda kaldım google’a. Kafam o denli çalışmıyor artık. Elbette ederler. Jiroskop’un çalışma prensibine benzer bir yöntemle buluyorlarmış yollarını da. Vay şu ağırlığa, şu havalılığa bak. Hiç albüm çıkarmadıkları ne kadar da belli. Google’a ‘’jiroskop nedir?’’ yazanların gözlerinden öpüyor, esas meselemize geçiyorum. ‘’Meczup’’ albümünden beri düzenli olarak yaşıyoruz bu göç heyecanını. Nereden baksanız güvercinler kadar sürekli. Hoş, biz vardığımız yerde iki sene kadar kalıyoruz. Önümüzdeki iki sene de ruhumuz bela olur, iştirakınızı dört gözle bekleriz konduğumuz dallara. Ne çok aerodinami metaforu oldu. Bunları bir kerede bilinç akışıyla yazmadım mı çok uzun sürüyor, işin içinden çıkamayıp vazgeçiyorum. Bütün bu boş muhabbet zaten yazının ilk cümlesi içindi. 5. stüdyo albümümüz ‘’Ruhum Bela’’ 5 Nisan’da çıktı. Bu. Maksat ilk cümle yalnız kalmasın, üşümesin. ”Lorem ipsum” yazsam da olurdu yani gerisini.

Hala okumakta olan ve benden umidini yitirmemiş güzel dotlarım;

Bu albümü ilk dinleyişte ‘’Meczup’’ albümüne benzettik. Sanki onun evrilmişi, büyümüşü, biraz daha hatlı, biraz daha köşeli ve epey modern bir hali gibi duyduk. Enteresan bir mevzu da yaşandı. ‘’Meczup’’ şarkısı albüm çıkmadan iki ay önceye kadar yoktu. Yazdığım günün akşamı Can Saban’a gönderip dinlettim. ‘’Bunu albüme koymamız lazım.’’dedi. Albüme adını veren şarkıyı kaydetmek için bir daha stüdyoya girdik, dolayısıyla albüm tahmin ettiğimizden bir iki ay geç çıkmış oldu. Benzer şeyleri bu albümde de yaşadık. Albümü çıkaracağımızı söylediğimiz güne yaklaşık bir ay kadar kala ‘’Ruhum Bela’’yı Can Saban’a dinlettim. ‘’Bunu albüme koymamız lazım’’ dedi. Dolayısıyla azıcık geciktik ama geç olsun, güç olmasın. 

Albümde on şarkı var. Söz ve müzikleri bana ait. Yedi şarkıyı Can Saban düzenledi. iki tanesini Sabi Saltiel, bir tanesini ise Emre Kula. Alirıza kaydetti albümü ‘’The FatLab’’de. Mix’ini mastering’ini yaptı. Sevgili canlarımız Özge Fışkın ve Fatma Turgut’un back vokal yaptığı şarkılar var içlerinde. Vokal koçluğu da yaptılar bana. Aslanlar aslanı oldukları için oldu bunların hepsi. Team Bonomo başta olmak üzere emeği geçen herkese bir kere daha kucak dolusu teşekkürler ederim. Yeni albümün habercisi olan ‘’Bardak Taşıyor’’ un klibinde oynayan Rock’n Rolla’ları en sona sakladım. Teşekkürler, teşekkürler!!!

Konserlerde, orada, burada görüşmek dileğim

Ve muhabbetle…

CAN BONOMO

Can Uyan’ın Hata’sı

İlk şarkısı “Hadi Sus” ile dikkatleri üzerine çeken Can Uyan, sözü kendisine müziği Kaan Karaca’ya düzenlemesi Gökhan Holat’a ait yeni şarkısı “Hata” tüm dijital platformlarda yerini aldı. 100’e yakın şarkı dinlediğini dile getiren Can Uyan, kendi şarkısını kendi yazmaya karar verdi ve şarkıyı ilk dinleyen ve çok seven Gülben Ergen’in uğuruna inanarak Hata üzerinde çalışmaya başladı. Şarkı sözleri yazmaya devam eden Uyan, müziğin mutfağında olmanın daha heyecanlı olduğunu dile getirdi. Emrah Özbilen yönetmenliğinde çekilen klipte kısa sürede sosyal medyada ilgi gördü.

Almanya’dan İran’a bir “Saz” yolculuğu

Sazın öyküsü uğruna, Almanya’dan İran’a uzanan bir yolculuğa çıkan Berlinli genç müzisyen Petra Nachtmanova, “Saz” belgeselinin 38. İstanbul Film Festivali’nde gerçekleşecek dünya prömiyeri kapsamında sazıyla konser veriyor.

2.000 yıldır kuşakları bir araya getiren sazın, yüzyıllardır nasıl hâlâ birçok kültürün kalbinde yer aldığını öğrenmek isteyen müzisyen Nachtmanova, Berlin’den yola çıkıp yedi ülke, 10.000 kilometre aşarak sazın doğum yeri Horasan’a gidiyor. Yönetmen Stephan Talneau’nun bu yolculuğu bir belgesel haline getirdiği “Saz”da Nachtmanova, sazın öyküsünü Erkan Oğur, Erdal Erzincan, Murat Ertel, Gjovali Shani, Bosnalı Saz grubu “Sevdah”, Suat Kaya, Ayşe Sewaqî, Aşık Mübariz Aliyev ve Seyed Arash Shahriyari gibi müzisyenlerle birlikte keşfediyor.

Petra Nachtmanova, 6 Nisan 2019 Cumartesi saat 20.00’de, Fransız Enstitüsü’nde sazıyla dinleyici karşısına çıkacak.

Bedük’ten yeni şarkı: “Hayvan”

Her yaptığı yeni şarkıda popüler müziğe yön veren isimlerin basında gelen Bedük, sözü, müziği ve aranjmanı kendisine ait yeni şarkısı “Hayvan”ı müzikseverlerin beğenisine sundu.

Bedük, kayıtlarını Londra’da yaptığı şarkı için; 2016 yılında çıkarttığı Bi Dans Etsek albümündeki Oynayalım, Bi Dans Etsek ve MFO’nün efsane parçası Sude yorumunun başarısından üç sene sonra tekrar Türkçe hareketli bir şarkıyla karşımızda olmaktan dolayı çok heyecanlı olduğunu belirtirken; önümüzdeki günlerde konser ve festivallerde yoğun bir şekilde dinleyicileriyle buluşacağının müjdesini verdi.

Yeni teklisinin görsel kapak tasarımını da kendisi yapan Bedük, yönetmenliğini kendisinin üstlendiği Hayvan’ın klibini ise yakın arkadaşı Okan Bayülgen’in Mecidiyeköy’deki mekanı Dada Salon’da çekti. Sosyal medya hesabından takipçilerini klibe davet eden Bedük, yoğun ilgiyle karşılaştı ve birlikte kamera karşısına geçtiler. Yıllar önce “Koyver Kendini” klibinde kendisine eşlik eden genç oyuncu Uğur Kurul da yepyeni bir karakter olarak klipte yıldızlaştı.

Sanatçı, “Hayvan” şarkısında her insanın içinde bulunan ama toplum kuralları gereği sürekli içimizde tutmak durumunda olduğumuz hayvanı, içgüdüsel tarafıyla ikilem yaşayan birinin içinde geçirdiği gel-gitlerini yorumluyor.

Nilipek.’ten 35mm film ile yeni klip

Son yılların önde gelen kent ozanları arasında sayılan Nilipek., ikinci stüdyo albümü Döngü’den gizli melankolik bir şarkı olan Defne’nin klibini yayınladı. Yönetmenliğini Berkay Küçükbaşlar’ın üstlendiği Defne, tamamen analog kamerayla çekildi ve dijital olarak kurgulandı.

Nilipek.’in Aralık 2017’de yayınlanan ikinci albümü Döngü’nün ilk yarısında yer alan Defne, yalnızlaşma ve yabancılaşmayı bir umudun ışığında anlatıyor. Söz ve müziği Nilipek.’e ait olan Defne’ye gitarlarda Can Aydınoğlu, tuşlularda Ozan Tekin, bas gitarda Umut Çetin ve davullarda Berkay Küçükbaşlar eşlik ediyor. Tamamı Lomokino ile 35mm filme çekilen klip, Nilipek.’e davullarda da eşlik eden Berkay Küçükbaşlar tarafından çekildi ve kurgulandı. Atina ve Selanik’te gerçekleşen çekimlerin ardından kareler tek tek dijital olarak işlendi ve bir araya getirildi.

Lomokino nedir?
Lomography tarafından piyasaya sürülen Lomokino, 35mm film ile analog videolar çekebilmeyi sağlıyor. Saniyede 3-5 fotoğraf çeken Lomokino ile 35mm filmde 30 saniyelik video elde edilebiliyor.

Yönetmen: Berkay Küçükbaşlar

Söz – müzik: Nilipek.
Düzenleme: Nilipek., Can Aydınoğlu, Ozan Tekin, Tufan Büyükgüngör, Berkay Küçükbaşlar
Tuşlular: Ozan Tekin
Elektrik gitar: Can Aydınoğlu
Ukulele: Nilipek.
Bas: Umut Çetin
Davul: Berkay Küçükbaşlar
Miks: Berkant ‘doktor’ Kılıçkap
Mastering: Everett Young

İzel “Kendiliğinden Olmalı” albümüyle geri döndü!

Türk pop müziğinin güçlü sesi İzel, 7 yıl aradan sonra Arpej Yapım etiketiyle yayınlanacak “Kendiliğinden Olmalı” adlı albümünü hayranlarıyla buluşturmak için hazır. İzel, yepyeni bir sound ile dinleyici karşısına çıkarken hayranlarına şu cümlelerle sesleniyor: “Siz sabırla bekleyen dinleyicilerim; her günümde arkamda bir sevgi ordusu oluşturduğunuz için hep minnettar kalacağım. Hepiniz her duamda olacaksınız. Kalbinizden öper güzel günlerde dinlemenizi dilerim.”

KLİPTE 600 METRE KUMAŞ KULLANILDI

Albümün ilk klibi Yüzdeyüz Film ortaklığıyla Gökhan Palas yönetmenliğinde; sözleri Meral Turan, müziği Gökçer Turan, düzenlemesi Serdar Ayyıldız’a ait Bizim Ağaç adlı parçaya çekildi. Özgür Mete ve ekibi tarafından 3 ay süren çalışmalar sonucunda 4 özel kostüm hazırlandı ve 600 metre tül kullanıldı. 2 ayrı etapta çekilen klibin ilk bölümü Gümüşsuyu’nda tarihi bir apartmanda diğer bölümü ise Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı’nda çekildi.

İZEL ÇELİK ERCAN YILLAR SONRA BU ALBÜMDE BULUŞTU

12 şarkının yer aldığı albüme adını veren aynı adlı şarkının sözleri Sezen Aksu’ya, müziği Ercan Saatçi’ye ait Bırakın isimli şarkının söz-müzik ve düzenlemesi ise Çelik Erişçi’ye ait. Böylece efsanevi İzel – Çelik – Ercan üçlüsü yıllar sonra Kendiliğinden Olmalı albümünde bir araya gelmiş oldu.

Mehmet Güreli’den dinlemeye alıştığımız Kimse Bilmez, İzel’in tutkulu yorumuyla Serdar Ayyıldız’ın farklı düzenlemesiyle yepyeni bir ruha büründü. Daha Ne Kadar, Bugün Erkenden ve Yerine Sevemiyorum adlı parçaların ise söz ve müziği Sinan Akçıl’a ait.

Fersah ve Yas Mühürümdür adlı parçalarda ise Alper Narman ve Onur Özdemir işbirliği var. Aranjeler ise Serdar Ayyıldız, Alen Konakoğlu, Çelik Erişçi ve Sinan Akçıl imzası taşıyor.

Kesmeşeker’den “Kadıköy”e plak!

Cenk Taner kaptanlığında 1990 yılında kurulan Kesmeşeker’in geçtiğimiz yıl Ada Müzik etiketiyle çıkan 10. albümü Kadıköy, şimdi Long Play formatında yayınlanıyor. Albümde söz ve müzikler yine Cenk Taner‘e ait olan 10 şarkı bulunuyor: Değişti Zaman, Keçi, Önce Nar Sonra Pancar, Kadıköy’de Çok Güzel Solduk Biz, O, Sonbahar, Litra, Dahi Çocukları Düşlerinden Vururlar, Kadıköy’de Zen ve Az Ya Da Çok.

Kadıköy kayıtlarında, Cenk Taner (gitar, vokal), Canay Cengen (bas gitar, geri vokal, ilginç enstrümanlar) ve Gökhan Özcan’dan(davul) oluşan Kesmeşeker kadrosuna, Cansun Küçüktürk (gitar, geri vokal), Özgür Ulusoy (Hammond, piyano, keman, viyola) ve İlkay Özboyar (Hammond, piyano) eşlik ediyor.

Tüm düzenlemeleri Kesmeşeker’e ait olan albümün kayıt ve mixi Canay Cengen (2017), masteringi Levent Büyük, Çağdaş Şenel (Stüdyo 18), kapak tasarımı ise Engin Güneysu imzasını taşıyor. LP edisyonu için remasteringi İhsan Apça tarafından yapılan albüm 180 gr olarak basıldı. Kesmeşeker “Kadıköy” LP, bugünden itibaren esenshop.com üzerinden ön satışta ve 1Nisan Pazartesi gününden itibaren plak dükkanları ve müzik marketlerde olacak.

Fatma Turgut’tan ilk solo albüm habercisi

Model grubunun solisti olarak ünlenen ve grubun dağılmasının ardından solo kariyerine başlayan Türk rock müziğinin başarılı kadın vokallerinden Fatma Turgut, Nisan ayında Avrupa Müzik markasıyla yayınlayacağı ”Elimde Dünya” isimli ilk solo albümü için gün sayıyor. Albümün habercisi niteliğindeki ”Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı teklisini yayınlayan Turgut’un bu yeni şarkısında söz ve müzik Can Bonomo’ya ait. Turgut, şarkının düzenlemesinde ise Barış Ertunç, Hüseyin Deniz ve Ozan İnam ile çalıştı.

Hem “Bir Varmış Bir Yokmuş”un hem de Nisan ayında yayınlanacak olan ”Elimde Dünya” isimli yeni albümün prodüktörlüğünü Fatma Turgut, Tarkan Gözübüyük, Cihan Barış ve Ozan Tügen üstlenirken, single ve albüm kayıtları ise Babajim Stüdyosu’nda gerçekleştirildi.

Murat Onbul’un yönetmenliğinde kamera karşısına geçen Fatma Turgut’un görüntü yönetmenliğini ise Veli Kuzlu üstlendi. Klipte bir fotoğrafçıyı canlandıran Fatma Turgut’un dikkat çeken kostümleri Tanju Babacan tarafından  tasarlandı.

 

Daha Fazla Kadın, Daha Fazla Rock; “Deap Vally”

Deap Vally ile geçtiğimiz günlerde bir dizi izlerken en can alıcı sahnesinde Bring It On parçasının çalmasıyla tanıştım, iyi ki de tanışmışım. Grup, Lindsey Troy (gitar ve vokal) ve Julie Edwards (davul, vokal) olarak iki muhteşem kadından oluşuyor. Şimdi grupla ilgili güncel bilgilere dönelim. Bu aralar yeni albümlerini de heyecanla bekliyorum.

Deap Vally 26 Şubat’ta çıkacak olan yeni EP’si “Digital Dream” öncesinde bizlere küçük heyecanlar yaratmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Look Away parçasını yayınlayan grup, bu hafta da sürpriz isimlerin eşlik ettiği High Horse parçasını yayınladı. Parçada 2000’lerin efsane ismi KT Tunstall ve Peaches Deap Valley’e eşlik etmişler. Grup ve KT Tunstall parçayı Dave Grohl’un stüdyosunda yazmış ve kaydetmiş. KT Tunstall ile 2013 yılında tanışan grup üyeleri o zamandan beri iletişimlerini sürdürmüşler. Peaches de parçada rap bölümünü söylüyor ve onun da Deap Vally ile tanışması 2015 senesine uzanıyormuş.

High Horse’un klibi oldukça eğlenceli, izlemenizi tavsiye ederim. Bastırın kızlar!

Kings of Leon “Echoing”i Paylaştı

Kings of Leon albümden yeni parçalar paylaşmaya devam ediyor. Grubun solisti parçayı açıklarken “Kendimi başka bir şey yazdığıma ikna etmeye çalışsam da kişisel hayatımın damarı bu şarkılara akıyor” diyerek bahsediyor. Kings of Leon’un gitaristi Matthew Followill’ in vintage ekipmanlar bulduğunu ve albümde bunları kullandıklarından bahsediyor. O zaman haklarını vermek gerekir çünkü parçaları dinlediğinizde bunu gerçekten fark ediyorsunuz. Kendisi de buna değdiğinden bahsediyor ve “Ben ona (Matthew’a) biraz daha fazla gitar çal diye yakınıyordum ama dinlediğinizde anlıyorsunuz ki bu ekipmanlar gerçekten zamansız ve güzel hissettiriyor” diyor. Gerçekten de öyle. Parçanın klibini izlemek isterseniz aşağıda bulabilirsiniz.

Sia’dan Music Albümünün Son Parçası 1+1

Sia’nın bir müzikal bir film hazırladığı ve “Music” albümünün de filmdeki parçalarından oluşan bir albüm olduğundan bahsetmiştim. Albümün son şarkısı “1+1” ile birlikte Music filmi de yayınlandı. Filmin başrollerini Sia’nın kadrolu dansçısı Maddie Ziegler, Kate Hudson ve Leslie Odom Jr. paylaşıyor. Konusu ise; uyuşturucu bağımlısı Zu’nun annesinin ölümünün ardından kendisine bıraktığı bir notla tanıştığı ve tüm dünyası müzik olan bir otistik kardeşi olmasını öğrenmesiyle gelişen olayları anlatıyor. Film yeni yayınlanmasına rağmen ilginç bir şekilde çok fazla olumsuz tepkiler aldı ama buna rağmen birçok Golden Globe ödülüne de aday gösterildi. Son parçasının klibi de filmden bir sahne olarak yayınlandı.

İşte hem “Music” filminin fragmanı hem de Sia’nın son yayınlanan parçası “1+1”:

Bu Aralar Ne Dinliyorum?

Betty  “My Baby”

Alice Smith  “Dream”

Isaac Hayes  “Walk On By”

Feist  “Honey Honey”

Melis Ateş / Dikkat Müzik!